Empati, başkasının duygularını anlama, paylaşma ve bu duyguları içselleştirmedir. Empati, ilişkilerin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için oldukça önemlidir. Ancak günümüzde hızla değişen sosyal yapılar, bireylerin birbiriyle daha az etkileşimde bulunmasına, duyarsızlaşmasına ve dolayısıyla empati eksikliğine yol açmaktadır. Bu eksiklik, toplumda yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal sağlık sorunlarına da yol açmaktadır. Empatinin gücü, bireylerin daha anlayışlı, hoşgörülü ve destekleyici bir ortamda yaşamalarını sağlamakla kalmaz. aynı zamanda toplumların dayanışma kültürünü de pekiştirir.
Bu kavramdan uzak bir birey çatışmalarla, önyargılarla karşı karşıya kalır. İnsanlar birbirlerini anlamadıkça, ortak bir paydada buluşmaları zorlaşır. Bu durum, sadece bireysel ilişkileri değil, toplumsal yapıyı da zedeler. Empati eksikliği, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını göz ardı etmeye, toplumsal adaletsizliği pekiştirmeye ve ayrımcılığa neden olabilir. Örneğin, ekonomik eşitsizliklerin, ırkçılığın veya cinsiyet eşitsizliğinin arttığı toplumlarda, insanlar birbirlerinin acılarını anlamakta zorlanır. Bu da toplumda kutuplaşma ve yalnızlık gibi derin sorunları beraberinde getirir.
Özellikle teknolojinin hızla geliştiği bu çağda hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olan sosyal medya sayesinde insanlar empati eksikliği yaşamaktadır. Dijital platformlarda, insanlar arasındaki etkileşim yüzeyselleşmiş ve "görünmeyen" diğer insanlar hakkında daha hızlı yargılar oluşmasına neden olur. Bu durum, bir insanın gerçek duygularını anlamadan yapılan yorumların yaygınlaşmasına ve empati eksikliğine neden olmaktadır.
Tüm toplumun birbirini anlayarak, karşısındaki kişinin tercihlerine saygı duyarak yaşayabilmesi için empati çok önemlidir. Empatinin olmadığı noktada çatışmalar baş gösterirken, ilerleyen zamanlarda
birbirini anlamadan ve dinlemeden bir sonuca varan insanlara dönüşebiliriz. Bu nedenle, empati kurmayı hayatın erken evrelerinde benimsememiz gerekmektedir. Empatinin toplumda yaygınlaşabilmesi için bireysel düzeyde eğitim verilmesi gerekmektedir. Bu da en erken yaşlarda, toplumun yapı taşı olan ailede verilir. Her ebeveyn, çocuklarını küçük yaştan itibaren eğitirse ilerleyen yaşlarda empatiden yoksun bir birey olmanın önüne geçmiş olur.