Türkiye'nin dört bir yanında sokak köpeklerinin sessiz çığlıkları yankılanıyor. Bu sevimli dostlarımız, terk edilmişliğin, açlığın ve şiddetin acı yüzüyle baş başa kalıyorlar.

Meclis gündeminde yer alan yeni kanun teklifi, sokak köpeklerinin uyutulması meselesi nedeniyle tepki çekti, çekecek! Aslında sokakta yaşayan can dostlarının korunması ve onlara daha iyi yaşam koşulları sunulmasını hedefleyen bir kanun teklifi olması gerekirken, kamuoyunda sokak köpeklerinin uyutularak yaşamdan kopartılmalarının önünün açılması kabul edilemez bir uygulama olacaktır.  

Sokaklar köpeklerindir, onlar da mahallelerin birer sakinidir... Sokak köpekleri de bizler gibi sevgiye, ilgiye ve korumaya muhtaç canlılardır önce bu bilincin topluma aşılanması gerekiyor.

Önümüzdeki günlerde TBMM’de görüşülecek olan kanun teklifi ‘ötenazi’ adı altında sokak köpeklerinin uyutulmasının önünü açıyor. Toplumun vicdanı buna razı değil ve bu maddenin tekliften çıkarılması için tepkiler çığ gibi büyüyor. Kanun teklifi gündeme gelir gelmez ülkenin her yerinde eylemler, mitingler düzenlendi. Ancak bu ‘ötenazi’ ‘uyutma’ uygulamasından vazgeçilmedi.  

TBMM'ye sunulan Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, kanun teklifinin sahipsiz hayvanların bulundukları yerden alınarak sağlıklı barınaklarda tutulmasını ve güçlü bir şekilde sahiplendirilmesini amaçladığını, kuduz riski taşıyan, saldırganlaşmış ve rehabilite edilemeyen sahipsiz köpeklerin ötenazi ile uyutulmasının da teklifte yer alacağını duyurdu.

Güler, 20 yıllık bu uygulama sürecinde 2,5 milyona yakın köpeğin kısırlaştırılmasına ve 550 bine yakın köpeğin sahiplendirilmesine rağmen, tedbirlerin yetersiz kaldığını belirtti ve ‘kuduz riski’nin arttığını ifade ederek kanun teklifinde yer alan ötenazi uygulamasını doğruladı.  

Bu konu toplumsal duyarlılığın yüksek olduğu bir konudur. Güler, saldırganlaşmış ve rehabilite edilemeyen köpeklerin ötenazi ile acı çekmeden uyutulacağını belirtse de konu oldukça hassas bir konu!

Ve bu konudaki tepkiler her geçen gün daha da artacak gibi görünüyor. Sosyal medyada yasayı geri çek çağrıları yapılıyor, sokak köpeklerinin kamu eliyle hayattan koparılmalarının önüne geçilmeye çalışılıyor.  

Yeni düzenleme ile ayrıca belediyelere, sahipsiz hayvanların toplanması, barınaklarda nitelikli yaşam alanlarının oluşturulması ve güçlü bir şekilde sahiplendirilmesi konusunda daha fazla sorumluluk yükleyecek. Mahalli idarelerin, bu konuda yeterli çalışma yapmaması durumunda ciddi yaptırımlar uygulanacağının da altı çizildi.  

Unutulmamalıdır ki sokak hayvanlarına gösterdiğimiz ilgi ve şefkat, insanlık değerlerimizin bir yansımasıdır. Bu masum canlılara sahip çıkmak ve onların yaşamlarını iyileştirmek, toplum olarak hepimizin ortak sorumluluğudur. Yeni kanun teklifi, ötenazi maddesi ile toplumun vicdanını zedelemiştir, hayvan haklarına duyarlı bireyler olarak bizlerin de üzerine düşeni yapmamız gerektiğini unutmamamız ve yanlış uygulamalara karşı tepkimizi dile getirmemiz önemlidir.