Gazeteciliğin küçük kasabalarda yapılması zordur. Gazetemizi takip eden okuyucularımızın bizden beklentileri var. Şehrin sorunlarını, sıkıntılarını, şehirde yapılan sosyal, sportif ve kültürel etkinlikleri paylaşmak ve bilgilendirmek asli görevlerimizden başında gelir.

Doğru, dürüst ve ilkeli bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmek adına yapılan haberlerin okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlamak temel amacımızdır. Kamuoyuna infial  yaratacak, şahıslar üzerine kurulu yanıltıcı ve yıpratıcı haberlerin yapılmasını uygun görmeyiz. Bunca yıllık meslek hayatımda öyle haberlere asla tenezzül etmedim ve yapmadım. Gazetemde yayınlanan haberlere mutlaka özenle dikkat ederim. Bu sebepler göz önünde bulundurularak haberlerimize çok dikkat etmek durumundayız.

20.07.2024 tarihi de yaptığımız bir haberden dolayı kimileri eleştirdi, kimileri sevindi. Benim amacım kimseyi sevindirmek veya kırmak değil. Haberi yapan bizzat benim. Haber başlığı "CHP’li Belediyeden, Eski MHP Belediye Meclis Üyesine Kıyak" haber başlığı biraz sert olmuş olabilir. Ben de gazetemi okutmak durumundayım. Bu tür başlıklar gazetelerin okunması adına dikkat çekicidir.

Haber sonrasında çok kişi aradı. Sevinenler vardı; onlara gerekli cevabı verdim. Kimsenin bizim üzerimizden prim yapıp sevinmelerini istemem, kimsenin maşası değilim. Haber yapmaktaki amacım kimseyi hedef göstermek değil. Bu haberi neden yaptığımı anlatayım. Öncelikli olarak siyaseten yanlış gördüm. Benim bakış açım böyle, size göre yanlış olabilir. Ben 35 yıllık gazeteciyim. Polatlı Belediyesinde günümüze kadar hizmet etmiş tüm meclis üyelerinin hepsini bilir ve tanırım. Polatlı Belediyesinden imar, dan rant elde edenler olmuş mudur, olmuştur. Doğrudan teminli iş alıp yapanlar olmuş mudur, olmuştur. Bu konuda duyduklarımızda, bildiklerimizde var. Kimseyi incitmeden, her şeyi kural ve kaidelerini yerine getirmek kaydıyla yapılmış mıdır, yapılmıştır. Bu konuda kimseyi suçlayıp zan altında bırakmayız.

Aslında buradaki çelişki ne derseniz. İktidarda ABB CHP'de. İşe giren kişi 2 dönem MHP Belediye Meclis Üyeliği yapan bir arkadaş. İşe girdiği bölüm ABB bağlı ASKİ, işe alan BELKO yan şirkette. Belko'da taşeron işçi sıfatında, sorumluluk bölümü koordinatörlük. Bunları geçtim, bunu yazarken aslında ne CHP'yi karalamak ne iş başı yapan şahsı herhangi bir ithamda bulunmak değil amacım. Geçmişteki meclis üyelerini görmüş ve o günleri yaşamış biri olarak ne diyebilirim? Bizler ne meclisler, ne meclis üyeleri gördük.

Sizlere geçmiş meclis üyelerinden birkaç örnek vereyim. Belki biraz ders alan olur. 1999/2004 yerel seçimlerini DSP'li Sami Çay kazandı. (Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.) DSP seçimi kazanınca tabii ki iktidarda. Belediye meclis üyelerinin çoğunluğu kendilerindeydi. Seçilmiş olan tüm meclis üyelerinin hepsini tanırım. 1999/2004 Polatlı Belediye meclis üyelerinden;

DSP meclis üyesi İrfan Yılmaz (oto ve halı yıkama) işi yapardı, işleri bozuldu. DSP meclis üyesi Aytekin Avcı (terzilik) yapardı, Polatlıspor başkanı oldu, her şeyini kaybetti. Şimdi evinde yatalak hasta, kapısını çalıp vefa gösteren yok. DSP meclis üyesi Erol Gencer (kömür ve odun satar) işi bozuldu. O dönemde ABB yoktu, olsa idi ne değişirdi bilmem ama bu insanların hiç biri asla ve asla hiçbir nemalanmaya tenezzül dahi etmediler.

Beni arayanlara bunları anlattım ve daha çok örnekler verebileceğimi söyledim. Şunu da ilave ettim: Ben yanlış hatırlıyor olabilirim, o dönemde birlikte meclis üyeliği yapmış, bugün de meclis üyesi olan arkadaşları var, gidip veya arayıp bilgi alabilirsiniz dedim.

Yaptığımız haberlerden dolayı çok sıkıntılar ve sorunlar yaşarız. Polatlı'da siyaseten seçilmişler ve sivil toplum başkanlarına asla dokunmayacaksın. Kesinlikle eleştirmeyeceksin. Sakın sakın aleyhte haber yapmayacaksın. Yaparsan hemen gazetenin aboneliğini iptal ederler. Bayramdan bayrama verdikleri bir kutlama ilanı, hemen onu da keserler. Gazetecilerden bir şekilde intikam alırlar.  Bu kısa bir anlatım oldu. Anlatabildim mi küçük kasabalarda gazetecilik yapmak neden zor?