Yeni haftadaki ikinci yazımda kadın hakları açısından gündemde olan bir konudan bahsedeceğim. Türkiye’de kadın hakları mücadelesi bitmez, meclis gündeminde olan konular arasında yer alan evli kadınların kendi soyadını kullanma hakları ile ilgili konu oldukça derin ve kadın hak mücadelesi için görmezden gelinemeyecek derecede önemli bir konudur.
9. Yargı Paketi’nin Meclis Adalet Komisyonu’nda onaylanmasının ardından önümüzdeki günlerde Meclis’in gündemine gelecek. Bu yeni düzenlemeye göre, kadınlar evlendikten sonra bekarlık soyadlarını tek başına kullanamayacaklar, bu durum Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen değiştirilmiyor. Biraz meseleyi bilmeyen duymayanlar için detaylandırayım.
Türkiye’de kadınlar evlendikten sonra kendi soyadlarını, eşlerinin soyadı ile birlikte kullanabiliyor. Evlendikten sonra nüfus müdürlükleri aracılığıyla talepte bulundukları halde hem kendi soyadlarını hem de eşlerinin soyadlarını bir arada kullanabiliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri’ne kadınlar tarafından yapılan başvurular neticesinde elde edilen bir hukuki kazanım lağvedilmek üzere...
Nedir bu kazanım şimdi ondan bahsedeyim. Anayasa Mahkemesi, kadının kocasının soyadını almasını öngören kuralın iptaline karar verdi. Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de bu iptal kararının uygulamaya geçmesi için düzenleme yapmasını ifade etti. Ancak mevcut hükümet bu konudaki düzenlemeyi gerçekleştirmek yerine, lav etme girişiminde bulunarak geçtiğimiz hafta Adalet Komisyonu’nda görüşülen 9. Yargı Paketi’nin 15. Maddesi ile evli kadınların kendi soyadlarını yine kocalarının soyadları ile birlikte kullanabileceklerini ve bunun da aile bütünlüğü bozulmasın diye gerçekleştirileceğini belirtti. Kadın ve erkeğin doğdukları anda sahip oldukları soyadları noktasındaki eşitliği hiçe sayılarak, kadın yine ataerkine bağlı bir durumda sabitlendi.
Bu konuda Eşitlik İçin Kadın Platformu önemli bir mücadele yürütüyor. Adalet Komisyonu’ndaki uzun süren görüşmelerde muhalefet partilerinin kadın milletvekilleri de ilgili maddenin geri çekilmesi için uzun uzun açıklamalarda bulundu ancak komisyonda ilgili madde geri çekilmedi. Kadının sadece kendi soyadını evlilik halinde de kullanmaya devam etmesinin meclis genel kurulunda oylamaya sunulması muhalefet şerhi ile karara bağlandı.
Peki neden önemli kadının evli de olsa sadece kendi soyadını kullanması? Çünkü cinsiyet eşitliği var, kadın kendi başına bir birey ve evli de olsa erkeğin soyadını taşımak zorunda değil. Ama peki ya çocuklar diyenleri duyar gibi oluyorum. Bu konuya dünyada pek çok ülke açıklık getirmiş. Örnekleri vereyim isterseniz. EŞİK Platform diğer ülkelerdeki uygulamalara ilişkin şu bilgileri verdi:
İspanya: Uzun yıllar boyunca çocuklara iki soyadı verilmesi öngörülüyordu; biri babadan, diğeri anneden geliyordu. Ancak babanın soyadı önce yazılıyordu. Josefa León Madrid’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıdığı dava sonucu, babanın soyadının önde yazılması cinsiyet temelli ayrımcılık olarak değerlendirildi ve değişiklik yapıldı.
Costa Rica: 18 yaşını doldurmuş bireylerin soyadlarının sırasını değiştirme özgürlüğü tanındı. Geleneksel olarak babanın soyadı önce gelirken, yeni yasal düzenleme ile bireylere tercih ettikleri sırayı seçme özerkliği sunuldu.
Japonya: Evlilik sonrası çiftlerin aynı soyadını kullanma zorunluluğu devam ediyor. Son yıllarda bu kuralın isteğe bağlı hale getirilmesi yönünde halk desteği artsa da, muhafazakâr kesimler karşı çıkıyor. Yüksek Mahkeme yasayı anayasaya aykırı bulsa da, parlamentonun adım atması gerektiğini belirtti.
ABD: Kadınlar, isterlerse kendi soyadlarını kullanabiliyorlar. Birleşik Krallık: Kadınların evlendikten sonra eşlerinin soyadını alması zorunlu değil. Ancak çoğu kadın hala kocasının soyadını kullanıyor. 2016 verilerine göre evlendikten sonra eşinin soyadını alan kadınların oranı %90.
Hollanda: Kadınlar yalnızca özel durumlarda kocalarının soyadını alabiliyor. 1 Ocak 2024’ten itibaren çocuklar her iki ebeveynin de soyadıyla kayıt yaptırabilecek. Güney Kore, Kuzey Kore, Şili, Malezya ve İran: Kadınlar ömür boyu doğdukları soyadını korumak zorunda. Çocuklar ise babalarının soyadını taşıyor.
İzlanda: Çocuklar babalarının adının yanına oğlu veya kızı anlamına gelen -sson ve -sdottir ekini alıyor. Fransa: Kadınlar kocalarının soyadını ek olarak alıyor. Çocukların soyadı, ilk çocuk doğduğunda kararlaştırılıyor ve diğer kardeşlerle aynı soyadı taşıyor.
Belçika: Kadınlar doğum soyadını koruyor. Çift soyadı verme kanunu 2014’ten beri yasal, ancak çoğunluk hala babanın soyadını kullanıyor. Yunanistan: 1983'te yürürlüğe giren yasa ile tüm kadınların doğum soyadlarını kullanmaları zorunlu kılındı. İtalya: Kadınlar doğum soyadlarını korumak zorunda. Kocalarının soyadını da ekleyebiliyorlar. Yakın zamanda mahkeme, çocuğa babanın soyadının verilmesinin "eşitliğe aykırı" olduğuna hükmetti.
Kanada (Quebec): Kadının kocasının soyadını alması yasak. Çocukların soyadı çift soyadı veya isteğe bağlı tek soyadı olabiliyor.
İşte görüldüğü gibi dünyanın pek çok ülkesinde bu sorun aşılmış durumda, Kadına karşı soyadı dayatmasına hayır diyor, eşitlik için mücadeleye devam ediyoruz. Çünkü, kadınların kendi soyadlarını kullanma hakkı, onların kimliklerine, geçmişlerine ve bireysel özgürlüklerine duyulan saygının bir göstergesidir. Bu hak, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin önemli bir parçasıdır ve kadınların eşit bireyler olarak tanınmaları için vazgeçilmezdir.
Türkiye'deki yasal düzenlemelerde bu hakka daha fazla yer verilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği yolunda önemli bir adım olacaktır. Kadınların soyadı kullanma hakkı konusunda atılacak her adım, onların toplumsal hayatta daha güçlü ve bağımsız bireyler olarak yer almalarına katkı sağlayacaktır.
Bu nedenle, kadının soyadı mücadelesine destek olmak ve eşitlik için savaşmak, hepimizin sorumluluğudur. Kadınların kimliklerine, özgürlüklerine ve eşitlik haklarına duyduğumuz saygıyı göstermek için bu mücadelede onların yanında olmalıyız. Eşitlik ve adalet için mücadele eden tüm kadınların yanındayız.