Ankara, hem nüfus bakımından hem de yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük şehirlerinden biri. Fakat ne kadar büyük olursa olsun yıllardır vatandaşlar tek bir sorunla boğuşuyor: Park yeri yetersizliği. Her geçen gün artan araç sayısı, mevcut park alanlarının yetersizliğiyle birleşince şehir içinde adeta kaos yaşanıyor.

Ankaralılar, araçları ile işe gitse yer bulamıyor. Akşam eve gelse yine yer bulamıyor. Gezmek için dışarı çıksa aynı çile tekrarlanıyor. Kalabalık yerlerde bulunan kaldırımlar da park yeri olarak kullanılıyor. Buna rağmen araçlar yine üst üste, çift sıra park etmiş bir şekilde konumlanıyor. Yayalar yürüyememekten şikayet ederken araç sahipleri de yer bulunmamasından şikayet ediyor.

Belediyeler yer yer otopark projeleri üretse de, bu projeler genellikle ihtiyacı karşılamaya yetmiyor. Örneğin bir semtte yapılan 50 araçlık bir otopark, o bölgeye sadece uğrayanlar tarafından bile işgal ediliyor. Ayrıca birçok otopark ücretli olduğu için sürücüler ücretsiz park yeri bulma umuduyla saatlerce sokak sokak dolaşıyor. Aynı zamanda binalarda yaşayan kişilerin birden fazla aracı olabiliyor. Fakat birden fazla park yeri sağlanmıyor. Bu kez de araçlarını başka yere bırakan vatandaşlar ile mahalleli arasında da tartışma başlıyor.

Şehirler sadece yollarla değil, bu yolların nasıl kullanıldığıyla da yaşanabilir şekle gelmeli. Ankara’nın modern bir başkent olarak bu kronik sorunu da çözebileceğine inanıyoruz.