Yaz tatili yaklaşıyor. Okulların kapanmasının hemen akabinde Kurban Bayramı başlıyor. Peki bu yıl yurttaşlar ekonomik kriz ortamında tatil planı yapabilecek mi? Tatil planları arasında otel odaklı plan yapmak astronomik konaklama fiyatları nedeniyle çok da mümkün görünemezken herkes kendisine uygun bir tatil planı tabi ki yapıyor. Kimi memleketine, kimi köyüne, kimi de toplu şekilde yazlık kiralayarak tatil yapabilme eğiliminde...

Tatil ve turizmle ilgili gündeme gelen bir başka konu da kıyı işgalleri olarak karşımıza çıkıyor. Halk plajları ülkemizde her geçen gün azalıyor. Kıyı işgali ne demek önce onu bir açıklamak gerekir sanırım.

Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke ancak turizm cenneti olarak anılan Akdeniz ve Ege de sahiller, oteller, beach clublar gibi işletmeler tarafından ne yazık ki daha ücretli hale geliyor.

Dün kamuoyuna yansıyan bir haberde sevindirici bir bilgi vardı. Aydın Kuşadası’ndaki halk plajlarında şemsiye ve şezlonglar ücretsiz olarak halka sunulacakmış.

Kıyı işgalleri konusunda sahil beldelerinde yükselen bir hareket var. Muğla Datça’da kıyı işgallerine karşı Şezlongsuz Datça hareketi eylemler gerçekleştirerek, sahillerin halkın olduğuna dikkat çekiyor.

Hareket dalga dalga yayılarak 'Kıyıda' oluşumu ile yeni bir adım attı.

Ve Datça’dan başlattıkları Şezlongsuz Datça' hareketi ülke genelinde örgütlenerek büyütmeyi hedefliyor.

Kıyılarının ticarileşmesine karşı çıkan Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı olarak genişleyen platformun kazanımlarının bol olmasını diliyorum.

Yaz tatili yaklaşırken herkesin hayalindeki tatil planını günün ekonomik koşulları gereğince gerçekleştirecek olsa da hayata geçirebilmesini temenni ederek yazıma son verirken, Şair Can Yücel’in şu dizelerine yer vermek geldi içimden...

“Önüne geçemediğin tek şey kaderdir.

seni yaşama bağlayan her şey aslında bir mucizedir.

bugün yaşadığın her şey dünden kalma sebeplerdir.

ve aslında hayat dediğin;

yaşayabildiğin kadar güzeldir."