ABD’nin TikTok’u yasaklama kararı gündeme bomba gibi düştü. Güvenlik endişeleri, veri gizliliği ve "Çin tehdidi" gibi büyük başlıklarla süslenmiş bu karar, birçok ülkeyi etkilediği gibi Türkiye’de de "TikTok yasaklanmalı mı?" tartışmalarını alevlendirdi.
TikTok, özellikle gençler arasında inanılmaz popüler. Herkes bir dans videosu çekiyor, komik anlarını paylaşıyor ya da viral içeriklerle kendine bir alan açıyor. Ancak bu masum eğlencenin arka planında ciddi bir soru var: Biz bu uygulamada ne kadar güvendeyiz?
ABD’nin TikTok yasağı tamamen politik bir karar gibi görünebilir ama işin teknoloji boyutunu da göz ardı etmemek lazım. Verilerimizin Çin merkezli bir şirkette toplanması, tabii ki "Acaba bu bilgiler başka amaçlarla kullanılabilir mi?" sorusunu akıllara getiriyor. Kendi verilerimizin bir gün bir ülkenin stratejik planlarında koz olarak kullanılabileceğini düşünmek ürkütücü değil mi?
Türkiye'de ise durum biraz farklı. Biz TikTok'u sadece eğlence olarak görüyoruz. Ama farkında mıyız; gençlerimiz, çocuklarımız bu platformda saatlerini harcıyor ve ciddi şekilde bağımlı hale geliyor. Üstelik bu içeriklerin bazıları oldukça zararlı ve denetimden uzak.
Yasaklar her zaman çözüm mü? Hayır, değil. Ancak sıkı bir denetim mekanizması şart. Evet, teknolojiye ayak uyduralım, özgürlüğümüz kısıtlanmasın ama aynı zamanda gençlerimizi ve verilerimizi koruyalım.
TikTok yasaklanmalı mı? Belki değil, ama kesinlikle dizginlenmeli. Çünkü teknoloji eğlenceli olduğu kadar riskli de olabilir. Bizim görevimiz, bu dengeyi sağlamak. Yoksa, eğlenirken kaybettiklerimizin farkına vardığımızda iş işten geçmiş olabilir.