Son günlerde Ege Denizi adeta beşik gibi sallanıyor. Art arda gelen depremler, bölge halkında büyük bir tedirginlik yaratmış durumda. Her gün yüzlerce depremin kaydedildiği Ege Denizi'nde, acaba daha büyük bir tehlike mi saklı? Yoksa bu küçük depremler, yaklaşan büyük bir felaketin habercisi mi?
Uzmanlar, bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Bazı uzmanlar, bu depremlerin bölgedeki tektonik hareketliliğin normal bir sonucu olduğunu ve endişelenmeye gerek olmadığını savunuyor. Ancak diğerleri, bu küçük depremlerin, daha büyük bir depremin habercisi olabileceği konusunda uyarıyor ve "olası bir felakete karşı hazırlıklı olunması gerektiğini" belirtiyor.
Peki, biz ne yapmalıyız?
Öncelikle sakin kalmalı ve panik yapmamalıyız. Ancak, "deprem gerçeği"ni de göz ardı etmemeliyiz. Ege Bölgesi, ülkemizin deprem riski yüksek bölgelerinden biri. Bu nedenle, her an büyük bir depremle karşılaşabileceğimiz gerçeğini unutmamalıyız.
"Deprem öncesi, sırası ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini" iyi bilmeli ve "deprem tatbikatları"na katılmalıyız. Evlerimizi ve iş yerlerimizi depreme dayanıklı hale getirmeli ve acil durum çantası hazırlamalıyız.
"Unutmayalım, deprem bir doğal afettir ve onu engelleyemeyiz. Ancak, alacağımız önlemlerle depremin zararlarını en aza indirebiliriz."