NEREYE SAVRULUYORUZ? (14) LOZAN’DA KAPİTÜLASYONLARIN KALDIRILMA ZAFERİ

Osmanlı hanedanı bittiğinde, Emperyalist güçler ülkeyi işgal ettiğinde de yine vatan aşkına, bu kutsal toprakları koruma aşkına, Osmanlı’nın bu yiğit “Türk Köylüsü”, bu kez de Samsun’dan bir güneş gibi doğan Baş Komutanları Gazi Mustafa Kemal’in emrindeki kahraman Türk Ordusunun saflarında seve, seve yerlerini aldı.

Sonunda ise İstiklal Savaşının kahraman askerleri olarak ülkemizin kurtuluşuna imzalarını attılar. İşte bu kadim Türk Milleti, yiğit Türk Köylüsüne bu nedenle minnettardır.

Şimdi artık barış zamanıydı. Savaşa katılıp yenilen devlet temsilcileri ile galip gelen TBMM hükümeti temsilcisinin artık barış masasına oturma zamanı gelmişti. Bu görüşmeler için, taraflarca İsviçre’nin Lozan şehri uygun görüldü. Meclis Başkanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, görüşmelerde başarılı olacağına inandığı silah arkadaşı İsmet (İnönü) Paşa’yı baş delege olarak atadı.

Lozan’daki barış görüşmeleri tabiri caizse kıran kırana geçiyordu. Bir ara anlaşmazlık nedeniyle görüşmelere ara verildiyse de temsilciler tekrar bir araya gelerek, olması gerekeni yani barış görüşmelerini sonuçlandırdılar.

Ben kabul edilen görüşme maddelerinin sadece birisi üzerinde durmak istiyorum. Çünkü bu madde o günlerde yani 29 Ekim 1923 tarihinde kurulacak olan Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek ekonomik bağımsızlığını içeriyordu.

Maddenin özü şu iki kelimeydi; “Kapitülasyonlar Kaldırıldı!”. Bunun anlamı, asırlardır kendilerine verilen ticari ayrıcalıkları her geçen gün arttırarak adeta Osmanlı’nın iliğini kemiğini sömüren Avrupalı haydut devletler, Türklere karşı verdikleri silahlı mücadelede kaybeden taraf olunca, suçluluk psikolojisiyle oturdukları masada çöküp kaldılar, sesleri solukları kesildi. Artık karşılarında haklı davaları uğruna savaşıp kanlarını döken, Osmanlı’nın devamı da olsa Anadolu ve Rumeli’nin kahraman ordusu ve onun TBMM Hükümeti vardı. Onun dahi başkanı Gazi Mustafa Kemal vardı, toplantıya katılan İsmet Paşa vardı. İşte bu nedenle Avrupalı Devletlere verilen “Ticari Ayrıcalıklar” kora kor bir mücadele sonucunda kaldırıldı. Üzerimize üşüşen keneleri, bitleri, pireleri silkelenerek attık ve bu ölümcül hastalıktan kurtulduk. Nefes almaya başladık.

Gelin şimdi “Kapitülasyonlar” konusunu biraz açalım. Bakalım ne gibi olumsuz etkileri olmuş? Kapitülasyonlar Osmanlı Devleti’nin ekonomik gücünü önce sarsmış ardından da yok etmiştir. O yıllar zor şartlar altında ayağa kalkmaya gayret eden yerli sanayii çökertmiş, ticaretin dengesini bozmuş, bütçe açığını arttırmış ve ardından borçlanmayı hızlandırmıştır.

Ayakta kalmakta, mücadele etmekte zorlanan Osmanlı ekonomisinin bozulması ile birlikte, çıkan isyan ve savaşlarla hızlanan acımasız bir çöküş sürecine doğru gitmişti.

Kapitülasyonların Lozan’da tasfiye edilişinin önemi gerçekten çok büyüktür. TBMM’nin devamı olan Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin tam bağımsız olması ancak kapitülasyonların kaldırılması ile mümkün olmuştur. Bu sayede uluslararası ortamda ülkenin prestij ve etkinliği artmış, siyasi, adli ve ekonomik alanlarda tam bağımsızlık kazanılmış ve gelecekteki olumlu gelişmelerin yolu açılmıştır.

Şayet basit bir benzetme yapacak olursak; “kapitülasyon” demek, “tefeciden” yüksek faizle borç almak demektir. Şayet alınan borç zamanında ödenmezse işte o zaman tefeci alacağını kar topu gibi büyüterek sizi güçsüz ve çaresiz duruma sokar.

Ne yazık ki; 2024 Türkiye’sinde aşırı iç ve dış borçlanma, her yıl yükselen bütçe açıkları nedeniyle artıyor, dış borçların faizlerinin bile ödenmesinde zorlanıyoruz. Ayrıca enflasyonun yaklaşık %  50- 60’larda seyretmesi nedeniyle TL ihtiyacı karşılanamıyor ve hükümet çareyi TL basmakta buluyor. Bu da doğal olarak enflasyonu yukarı çekiyor.

Sıkı değil… çok sıkı bir para politikasının uygulanmasına gereksinim olduğunu düşünüyorum. Bunu olumlayan en çarpıcı olay ise 31 Mart 2024 Yerel Yönetim seçimlerinde hükümeti oluşturan siyasi partilerin aldıkları düşük oy oranlarıdır…    

Gelecek yazı ‘Osmanlı’dan Kalan Borçları Kim Ödedi?’ konusu üzerine olacak.  

Dijital erişim: Google-Polatlı Postası-Yazarlar