Rusya Suriye'deki iki askeri üssünü kapatarak geri adım atar mı? Suriye'de İslamcı isyancıların zaferinin ardından Rusya, askerî üslerinin geleceğini belirlemeye çalışıyor. Özellikle Tartus'taki deniz üssü büyük stratejik öneme sahip.

Suriye'de İslamcı isyancıların zafer kazanması ve Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ülkeyi terk etmesinin ardından Rusya, buradaki iki askerî üssünü kaybedecek mi? Bu sorunun yanıtı henüz belli değil ve hızlı bir karar alınması da mümkün görünmüyor.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, bu konuda konuşmak için "henüz erken" olduğunu söylüyor.

Rus medyası, Suriye'de iktidara gelen Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki radikal İslamcıların, Moskova'ya askerî üslerin güvenliği konusunda güvence verdiğini bildirdi ama başka kaynaklardan bu yönde henüz bir doğrulama gelmedi.

Rusya’nın Suriye'de iki üssü bulunuyor: Sovyetler Birliği'nden miras kalan Akdeniz'deki Tartus deniz üssü ve 2015'ten bu yana Hmeymim'deki askerî hava üssü.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) eski uzmanı Gustav Gressel, "Şimdiye kadar Hmeymim'de nakliye uçaklarının faaliyetlerini gördük, ancak tam bir tahliyeden söz edemeyiz" diyor.

Rus gemilerinin Akdeniz'de "tatbikat yaptığı" söyleniyor ama Tartus'tan çok uzakta da değiller. Gressel, konuyla ilgili şu yorumu yapıyor: "Sanırım Rusya, perde arkasında üsleri ülkede tutmak için pazarlık yapacak. Eğer üsleri gerçekten terk etmiş olsalardı, tahliye işlemi bariz şekilde devam ediyor olurdu."

Yorum: Rusya’nın Taa Sovyetler Birliği döneminden beri yerinden oynamamış olan Suriye’nin Akdeniz kıyısındaki Tartus Deniz Üssü kanımca bundan sonra da görevine kaldığı yerden devam edecektir. Bu üs sadece Suriye’nin güvenliğini sağlamıyor, Akdeniz’in doğu kesimini, ABD ve AB gemilerini yani NATO’yu kontrol altında tutuyor. Bir NATO müttefiki olan Türkiye açısından ise hem bu deniz üssü hem de Hmeymim’deki hava üssü son derece tehdit edicidir.

Şayet Rusya ile NATO arasında bir savaş çıkarsa, bundan en çok kuzeyinden ve güneyden adeta Ruslar tarafından kuşatılmış pozisyonda bulunan Türkiye etkilenecektir.

Ayrıca NATO güçlerinin de böylesi bir savaşta Türkiye’ye “can-ı gönülden” destek vereceğini doğrusu pek sanmıyorum…

Ama işin diğer bir boyutu da; şayet Rusya ve Çin olmasa, meydan iyiden iyiye Batılıların yani ABD ve AB emperyal güçlerinin eline kalır.