Türk sinemasının ve televizyon dünyasının önemli isimlerinden biriydi... Şimdilerde oldukça özlem duyduğumuz türden televizyon dizilerinin yaratıcısıydı. Kadın sinemacı Tomris Giritlioğlu, 67 yaşında yaşama veda etti.
Üzücü ve çok erken bir kayıpla sinema camiası ve sevenleri sarsıldı... Kariyeri başarılı işlerle dopdoluydu Giritlioğlu’nun. Dönem dizileri ile büyük takdir toplayan bir sanatçıydı.
Giritlioğlu, sinema kariyerine 1990'lı yıllarda başlamış ve kısa sürede Türk sinemasının önde gelen kadın yönetmenlerinden biri olmuştu. Yönetmenlik anlayışı şimdiyle çok farklıydı çünkü O, özellikle toplumsal sorunları ve bireylerin içsel çatışmaları anlatır, cesurca işlerdi.
"Salkım Hanım'ın Taneleri" adlı filmi hatırlar mısınız örneğin... 1942’de Türkiye’de uygulanan Varlık Vergisi ve dönemin azınlıklarına yönelik baskıları konu alıyordu. Giritlioğlu, Salkım Hanım’ın Taneleri filmiyle adını daha geniş kesimlere duyurmuştu. Peşinden Güz Sancısı gelmişti...
Tadı damağımızda kalan filmlerin yanında dizileri de vardı. Kırık Kanatlar, Hatırla Sevgili, Asi, Çemberimde Gül Oya... Bu diziler yayımlandıkları döneme adeta damga vuran dizilerdi.
Dizileri de filmleri gibi bir meselesi, bir derdi olan yapımlardı. Türkiye’nin siyasi ve toplumsal tarihini dizilerinde işleyen ve toplumsal hafızayı canlandıran bir ideali vardı.
Giritlioğlu, hem sinemasında hem de dizilerinde güçlü kadın karakterlere yer verirdi. Toplumsal adaletsizlik de parmak bastığı konular arasında yer alıyordu. Psikolojik öğeler de eserlerinde derinlemesine yer alırdı.
O bir rol modeldi... Kadın sinemacıların kendilerine örnek alacağı onun gibi olmak için örnek olduğu biriydi. Her şeyde olduğu gibi sinemada da eril zincirleri kırma derdi vardı.
Üzgünüz... Gidişine... Ama bizlere bıraktıkları çok önemli ve değerli... Geride bıraktığı eserler, onun sanata ve topluma olan katkısını nesiller boyu yaşayacak, inanıyoruz. Çünkü O’nun filmleri ve dizileri, sadece birer sanat eseri değil, aynı zamanda Türkiye'nin kültürel ve toplumsal belleğini de oluşturan önemli parçalardır.
Giritlioğlu’nun eserlerini izleyerek, onlardan ders alarak, öğrenerek, geleceğe taşıyarak yaşatmak da bizlerin sorumluluğudur.
Hoşçakal güzel insan...