Dezenformasyon kelime anlamı olarak; yanlış veya doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi; bilgi çarpıtma anlamında gelir.
Son zamanlarda giderek artan bir sorun ile karşı karşıyayız aslında. Çünkü dezenformasyon aslında dijital çağımızın da bir silahı olmaya başlamış durumda. Dezenformasyon mağduriyeti de son zamanlarda maalasef artan bir seyir halinde. Devletimizin bu çağ hastalığı ile mücadelesi devam etmekte. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı doğru stratejilerle adımlarını atmayı sürdürecektir. Açık, güvenilir ve doğruluğu ispatlanmış bilgilere ulaşmanın engellenemeyeceğide bir gerçektir.
Doğruluğu ispatlanmamış, çamur at izi kalsın yaklaşımları ve popülist davranışlarla yapılan yanlış bilgilendirmeler kamu oyu nezdinde itibar görmemelidir. Dezenformasyona başvuruların artık yeni araçları da sosyal medya platformlarıdır. Bu platformlarda çoğu kez sahte hesaplarla belli konularda kamu oyu oluşturulmaktadır. Bu yolla itibar kayıpları yaşatmak, aşağılamak, küçük düşürmek gibi hedeflere hizmet etmekteler.
Bizler üzerimize düşeni yapmazsak bu yolla amaçlarına ulaşmak için daha da büyüyen hırslarla devam edeceklerdir. Bu sebeple doğruluğu teyit edilmemiş, sahte hesap kullanan, açık kaynak ve adres verilmemiş hiçbir haber, içerik gibi paylaşımlara inanmamız gerekir. Bu yola başvurularında bunu istemli bir şekilde yapanlarında aslında vicdanen de doğru yapmadıklarını bilmek, söylemek ve yaymak gerekir.
Devletin bu hastalıkla mücadelesini sonuna kadar desteklemek ile birlikte bizlerde bu konu da hassas ve duyarlı olmalıyız. Gerçekler bir gün ortaya çıktığında kimseyi mağdur etmemeliyiz.
Bu sebeplerle özellikle sosyal medya platformlarında karşımızı çıkan her haber ve içeriğe inanmadan objektif olunmalı ve toplum olarak dezenformasyon ile mücadeleye devam etmeliyiz.