CUMHURİYETİMİZİN 100.YILI KUTLU OLSUN
1nci Meşrutiyet Dönemi Devamı (1876):
Umumi (genel) Meclis, biri “Âyan” diğeri de “Mebusan” olmak üzere iki ayrı Meclis’ten oluşmaktaydı. Mebusan Meclisi için mebusları halk seçecek (120 üye) ve Âyan Meclisi üyeleri (toplam 40 olması gerekirken 26 üye seçilmişti) ise, Padişah tarafından tayin edilecekti. Sonunda Umumi Meclis, 20 Mart 1877’de Dolmabahçe Sarayı’nda törenle açıldı.
Mebuslar Meclisi’nin çalışmaları, 28 Haziran 1877’ye kadar sürdü. Bu tarihte Osmanlı İmparatorluğu, Sırplar ve Ruslar arasında çok kanlı savaşlar yapmaktaydı ve bu savaşlarda oldukça zorlu anlar yaşamaktaydı. Meclis buna rağmen, dış düşmanlarına karşı olağanüstü bir dayanışma örneği vermekteydi. Başarılı bir ilk dönem çalışması yapılmıştı.
Umumi Meclis, ikinci toplantısına, 13 Aralık 1877’de başlayıp, çalışmalarını, Padişah tarafından süresiz kapatılacağı 16 Şubat 1878’e kadar sürdürdü.
Savaşın gidişatı çok kötüydü. Sırplarla ve Ruslarla yapılan savaşların, (Gazi Osman Paşa’nın kahramanlıklarla dolu Plevne savunması hariç) hemen hemen tümü çok büyük insan ve toprak kayıplarıyla sonuçlanmış, Edirne, Batum, Kars ve Ardahan, Rusların eline geçmişti.
Padişah II. Abdülhamid, Meclis’in kavgalı gürültülü görüşmelerini izlediğinde âdeta şaşkına dönmüştü. Bu esnada Osmanlı ordusunun savaş gücü de yıpranmış, Rus kuvvetleri, İstanbul yakınındaki Ayastefanos (Yeşilköy) istikametine ilerliyordu.
Padişah ya harbe devam ya da barış görüşmeleri için karar almak amacıyla, Yıldız Sarayı’nda 43 kişilik olağanüstü bir meclis topladı. Âyan ve Mebusan reisleriyle aynı Meclislerden seçilen ikişer üye, vükela, ulema ve komutanlardan bazıları bu toplantıya katıldılar.
Padişah da bu toplantıda hazır bulundu. Barış ve savaş konularında tartışılırken, İstanbul Mebusu Astarcılar Kethüdası Ahmed Efendi söz alarak: “Huzuru şahanede böyle meclis kurulması, işlerimize çare aranması, daha önce, zamanında gerekliydi. Harpte durumumuzun güzel zamanları geçirildi. İş bu dereceye geldikten sonra ne denir ki?” deyince; bu sözle Abdülhamid’i çileden çıkardı ve sinirlenip Said Paşa’ya: “Şu herife bir cevap ver, heyet işitsin!” dedi. Said Paşa, savaşın nasıl başladığını ve nasıl idare edildiğini anlattı. Fakat Astarcılar Kethüdası, bu açıklama üzerine, eski söylemini farklı bir şekilde tekrar edince, Padişah, onun cezalandırılmasını isteyip: “Ben artık Sultan Mahmud’un yoluna gitmeye mecbur olacağım.” diyerek, toplantı salonunu terk etti.
Bir gün sonra, Mebuslar Meclisi toplantısında II. Abdülhamid’in, Umumi Meclis’i kapattığına dair iradesi okundu ve ardından Meclis, sessiz sedasız dağıldı. Bu olay 1nci Meşrutiyet devrinin kapanması ve 30 yıl sürecek İstibdat (dikta) devrinin başlaması demekti (1878).
Not: Gelecek yazı 2nci Meşrutiyete giden yol.