AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU 2022 TÜRKİYE RAPOR ÖZETİ Rapor özeti aşağıda belirtildiği şekilde devam ediyor:
“Sivil topluma ilişkin konularda ciddi gerileme devam etmiştir. Sivil toplum kuruluşları giderek artan bir baskıya maruz kalmış ve bu kuruluşların özgür hareket etme alanları, ifade, örgütlenme ve toplanma özgürlüklerini kısıtlayacak şekilde daralmaya devam etmiştir.
Güvenlik güçlerinin sivil gözetimi güçlendirilmemiştir. Asker, polis ve istihbarat birimlerinin hesap verebilirliği hâlâ çok sınırlıdır. Parlamento’nun güvenlik kurumları üzerindeki denetiminin güçlendirilmesi gerekmektedir.
Temmuzda, Parlamento, Genel Kurmay Başkanları için emeklilikte yaş haddini 67'den 72'ye uzatarak mevcut Genel Kurmay Başkanı'nın bir yıl daha görevde kalmasına imkân sağlarken Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları emekliye sevk edilmişlerdir.
Türkiye, kamu yönetimi reformu alanında belirli düzeyde/orta düzeyde hazırlıklıdır. Rapor döneminde ilerleme kaydedilmemiştir. Ülkede, kamu yönetimi ve kamu mali yönetimi konusunda kapsamlı bir reform gündemi hâlâ mevcut değildir.
İdarenin hesap verebilirliği yetersizdir ve insan kaynakları yönetiminin iyileştirilmesi gerekmektedir. Politika oluşturma süreci kanıta dayalı yöntemler ve katılımcı mekanizmalardan yoksundur. İdarenin siyasallaşması devam etmiştir.
Kamu hizmetinin yönetici pozisyonlarında kadınların temsil oranı hâlâ düşüktür.
Türkiye’deki yargı sistemine ilişkin hazırlıklar başlangıç düzeyindedir. Rapor döneminde, 2016'dan bu yana gözlemlenen ciddi gerileme devam etmiştir. Özellikle, sistemsel olarak yargı bağımsızlığının eksikliği ile hâkim ve savcılar üzerindeki usule aykırı baskıya ilişkin endişeler devam etmektedir.
Özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasının reddedilmesiyle bağlantılı olarak, yargının uluslararası standartlara ve Avrupa standartlarına bağlılığı ile ilgili endişeler artmıştır.
2021 İnsan Hakları Eylem Planı ile 2019 Yargı Reformu Stratejisi’nin uygulanmasına devam edilmiştir. Ancak, söz konusu iki belgede de Türk yargısının temel eksiklikleri ele alınmamış, ülkenin yargı sisteminin genel işleyişinde önemli iyileştirmeler yapılmasına yönelik bir plana yer verilmemiştir.
Darbe girişiminin ardından ihraç edilen hâkim veya savcılardan bazıları beraat etmesine rağmen, sadece 515'i görevlerine iade edilmiştir. Hâkim ve savcıların mesleğe alınmasında ve terfisinde nesnel, liyakate dayalı, yeknesak ve önceden belirlenmiş kriterlerin bulunmaması hâlâ endişe kaynağıdır.”
YORUMSUZ İlhan Küçükbiçmen
Not: Gelecek yazıda AB Rapor Özetinde yer alan, Türkiye’de yolsuzlukla Mücadele ve diğer konularla ilgili değerlendirmelere devam edilecek.