TÜİK’e göre, 2024 yılı Aralık ayında TÜFE yüzde 1,03 oranında artmıştır. Aralık ayındaki gelişmeyle birlikte yıllık enflasyon bir önceki aya kıyasla 2,71 puan azalarak yüzde 44.38 düzeyinde gerçekleşti.

Bu oranın doğrusunu eğrisini tartışmak yerine bu oranda yapılan artış oranlarına bakalım:

·       2025/Ocak döneminde memur ve emeklisine yüzde 11.54, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine 15.75 oranında açıklandı. Yapılan bu zamlarla en düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL oldu.

Sadece maaşlar artmadı. Artan daha çok şey oldu.

·       Yeniden Değerleme artış oranı belirlendi: yüzde 43.93

Kanuna göre yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre Üretici Fiyatları Genel Endeksi'nde (ÜFE) meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır.

·       Her yıl açıklanan yeniden değerleme oranı bir yıl sonraki yıl yani 2025 yılında vergi ve harçların hangi oranda zamlanacağını belirler. Yani gelecek zamları belirler.

·       Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2025 yılının ilk kira artış oranı açıklandı. Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) 12 aylık ortalaması baz alınarak belirlenen kira artış oranı, Ocak ayında konut ve iş yerleri için %58,51 olarak belirlendi.

Sayılarla kafa yormak yerine sayıların özetine bakalım:

·       Çalışanların ve emeklinin gelirine, TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyon oranın (Doğruluğu hala tartışılan bir oran) altında bir artış oranı belirlenirken, giderine bu oranın üzerinde bir oran verilmesinin yorumu olabilir mi?

Olabilir. Ya vatandaşla kafa bulup eğleniyorlar, ya da yakın zamanda seçim yok ya seçime kadar vatandaşı defterden sildiler.

Sonuçta olan vatandaşa oldu. Bazı televizyon haberlerinde hıyara gelen yüksek zam oranları anlatılarak, “Hıyar mı olsak” yorumları yapılıyor.

Oysa vatandaş kendisini “Hıyar” gibi bile hissedemiyor.

“Kendimi hıyar gibi hissediyorum” deyimi, bir şarkının sözlerinin yanı sıra bitkisel hayata geçmeye yakın bir insanın repliğidir.

Yapılan tüm araştırmalar dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasının tutarını 15 bin 48 TL, gıda ile birlikte tüm temel harcamaları için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarının ise 49 bin 19 TL olduğunu gösteriyor. Bu rakamlara Ocak ayında yapılacak zam yağmuru dahil değil.

2025 yılında en düşük memur aylığı, 41 bin 90 liraya, memur emeklilerinin en düşük maaşı ise  19 bin 616 lira ve SSK ve Bağ-Kur emeklisinin en düşük emekli maaşı 12 bin 500 TL iken;

Geliriyle karnını bile doyuramayan vatandaş kendini nasıl hissetsin?

Hıyar gibi hissetmeye, dilim dilim doğranmaya da hazır, yeter ki yaşama tutunabilsin.

Yaşama tutunma çabasını da esprilere bırakmış durumda:

“Evinin içinin soğuk olması kan dolaşımı için çok faydalıdır.

Karanlıkta oturmak gözlerin daha iyi görmesini sağlar.

Ekmek arası kuru soğan antibiyotik görevi görür, vücudunun direnci artar.

Fatura az gelsin diye soğuk ve karanlık bir odada ekmek soğan yerken seni bunlara mecbur bırakanlara ettiğin sitem de antideprasan etkisi yapar.

Hadi gene iyisin, zamlar sayesinde ömrün uzadı.”