Yalan, bir hatayı gizlemek amacıyla bir girişimde bulunmaktır. Bu girişim sözle olabileceği gibi jest, yazı ve susmayla da olabilir. İnsanlar yalancı olarak dünyaya gelmezler ama yalan söylemenin öğrenildiği bir gelişim sürecinden geçerler. 5 yaşına kadar çocukların söylemiş olduğu yalandan endişe etmeye gerek yoktur. Gerçeğe sadık kalma çocukta zamanla gelişen bir olgudur. Çocuk açıkça yalan söylediği zaman, endişeyle karşılanmamalıdır. Çocuğun yalan söylenmesiyle etkili mücadele için öncelikle yalanın ne tür olduğu bilinmeli, yalandan çok buna neden olan psikolojik faktörler ele alınmalıdır. Küçük çocukların söylediği yalanlar, gerçek yalandan farklıdır. Bunun ayrımını yapmadan önce, çocuğa yalancı damgası vurmak yanlış olur.

Çocuğa yalanı öğrenmesini kolaylaştıran diğer bir yol da taklittir. Yalan söylemeyi taklit yoluyla öğrenen çocuk öncelikle yalanın ona bazı olanak ve avantajlar sağladığını fark eder. Aşağılık duygusu, suçluluk duygusu, saldırganlık, kıskançlık, korku, çekingenlik, baskı görme çocuğu yalana itmektedir.

Yalanın Psikolojik Nedenleri:

-Çocuğun sevgi ve ilgi ihtiyacının anne-baba tarafından yeterince karşılanamaması,

-Çevresindeki insanların kötü örnek olması,

-Çocuklar arasında kıyaslanma yapılması,

-Çocuğa gücünün üzerinde sorumluluk verilmesi,

-Çocuğun yaptığı hatalar sonucu sert cezalar verilmesi.

YALANIN ÖNLENMESİ

Çocuğa güvenmek, onu her hatasında cezalandırmamak, karşılıklı güven hislerini geliştirmek suretiyle yalanlardan korunmak mümkündür. Yalanın önlenmesinde titizlikle uyulması gereken noktalar;

-Anne-baba, öğretmen yalan söylemekten kaçınmalıdır.

-Çocukların istenmeyen davranışlarına mümkün olduğu kadar yumuşak ve hoşgörülü davranılmalıdır.

-Çocuklardan yapamayacakları şeyler istenmemelidir.

-Özellikle küçük çocuklar yalan söyledikleri zaman cezalandırılmamalıdır.

-Çocuklar, başka çocuklar ile kıyaslanmamalıdır.

-Sık sık çocuklarla sohbet ederek ilgi ve beklentileri öğrenilmeli ve dikkate alınmalıdır.

UZM.PSK.DAN.&AİLE DANIŞMANI

İZGEL ÇAVLAN YÜKSEL