Sosyete pazarları… Pılı pırtı pazarları … Sebze pazarları…
Her biri alıcısıyla satıcısıyla argosuyla, özdeyişleriyle ve ilginç deyimleriyle bir
renk bir kültür oluşturuyordu.
Sosyete pazarında,
 Ambulans çağırın, bu tezgahın sahibi çıldırdı. Triko 5 lira..!
 Ablaaa...abla....buraya gel abla...ikizlere takke var burda..!
 Gel arkadaş gell, denize donla girdiğine değmez! Mayo 4 lira..!
 Kim demiş pahalı diye,valla tişört cebiyle birlikte 3 tl..!
Sebze pazarında,
 Gel abla geelll domatese geelll... Ajda pekkan da burdan aldıı.
Sen de geell..!
 Elmalara baaakk, fiyata baak. Bedava.. bedava..!
 Geelll ablaaa geell…Kemerin iyisi burda gel...kemer patlıcana geell. 1 lira!
 Geell.. Geell.. 2 liraya ayvayı ye..!
 Yetişen alıyor..!
 Kesmece bunlar kesmecee..!
 Bir alan bir daha alıyor..!
 Güneş gözlüklerini çıkar da kaliteyi gör, fiyata bak..
Bazı müşteriler, bu argo deyimlerden şikayetçi olur, pazarcıyla kavga eder, zabıta
çağırırdı. Bazıları da bu kakofoniden keyif alırdı.
O günlerin etiketlerini de kısaca görelim:
Nal gibi etiketlerde;
 Kilo 2,5 lira.. 5 kilo 10 lira.. gibi yazıları görürdük…
Bu anlattıklarımız dündü…
Bugün bunları hiç biri yok…
Nedeni mi?
Hayat pahalılığı ve alım gücünün hemen hemen yok düzeyinde seyretmesi.
Şimdi ne 5 liraya triko, ne 3 liraya tişört, ne 1 liraya hıyar, patlıcan, ne de 2 liraya
ayva bulabilirsin pazarlarda.
Bir de gece yarısına kadar bekleyip Pazar döküntülerini toplayanları unutmayalım.
Pazarcı suskun bağıramıyor.
Vatandaş suskun alamıyor.

2
Vatandaş, etiketi okuyabilmek içir iki büklüm…
Etiket küçük, fiyat zor okunuyor
“Yarımı 50 lira…”
Vatandaş karpuz tezgahında:
Satıcıda ses yok.. Etiket de yok..
Sessizce soruyor:
Dün iki tane aldığı karpuzun dilim fiyatını..
Elma, armut, ayva… fiyatlar uçmuş...
Yarım kiloyu alamayan vatandaş yine soruyor:
Taneyle alabilir miyim?
Dün olsaydı, bu soruya Pazarcı, “Kabak mı alıyorsun abla?” diye cevap verirdi.
Bu gün susuyor ve ancak müşterinin duyabildiği bir ses tonuyla, “kaç tane abla”
diyebiliyor.
Bu pazarcıyı ne zabıta ne de kolluk güçleri susturdu. Pazarcıyı da vatandaşı da
hayat pahalılığı vurdu ve susturdu (!).
Dün düğün evi olan Pazar yerleri bugün ölü evi oldu…