AVRUPA BİRLİĞİ KOMİSYONU 2022 TÜRKİYE RAPOR ÖZETİ (10) Konu ile ilgili rapor özeti aşağıda şu şekilde devam ediyor:
“Türkiye, göç ve iltica politikası alanında bazı ilerlemeler kaydetmiştir. AB-Türkiye Mutabakatı, AB ile Türkiye arasındaki temel iş birliği çerçevesi olmaya devam etmiştir ve AB'nin Türkiye ile göç konusundaki temasları artmıştır. İran kara sınırının gözetim ve koruma kapasitesinin daha fazla güçlendirilmesi konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir.
Düzensiz göçmenlerin, AB Türkiye Mutabakatı kapsamında Yunan adalarından dönüşleri, Mart 2020'den bu yana olduğu gibi askıya alınmaya devam etmiştir. 2020 ile kıyaslandığında, 2021'de çoğu rotada düzensiz geçiş yapan göçmen sayısı artmıştır.
Genel olarak, Türkiye ve Yunanistan arasındaki yasa dışı sınır geçişlerinin sayısı, AB-Türkiye Mutabakatının kabul edildiği tarihten öncesine kıyasla, kayda değer şekilde düşük kalmıştır.
Türkiye, dünyadaki en büyük mülteci topluluklarından birine ev sahipliği yapmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için kayda değer çaba sarf etmeye devam etmiştir.
Türkiye'deki Sığınmacılar için AB Mali İmkânının 6 milyar avroluk operasyonel bütçesinden 4,7 milyar avrodan fazlası, Haziran 2022 itibarıyla aktarılmıştır.
Vize serbestisinin geri kalan kriterleri yerine getirilmemiştir. Türkiye'nin hâlâ, vize politikasına ilişkin mevzuatını AB müktesebatı ile daha fazla uyumlaştırması gerekmektedir.
Türkiye'nin tek taraflı dış politikası, özellikle Türkiye'nin, Suriye ve Irak'taki askerî harekâtları ve AB'nin Rusya'ya yönelik kısıtlayıcı tedbirlerine uyum sağlamaması nedeniyle, AB'nin ortak dış ve güvenlik politikası (ODGP) kapsamındaki öncelikleriyle ters düşmeye devam etmiştir.
Yabancı savaşçıların sahada konuşlandırılması da dâhil olmak üzere, Türkiye'nin Libya'ya yönelik askerî desteği ve IRINI Harekâtına yönelik sürekli eleştirileri ve Harekâtla iş birliğinde bulunmaması AB'nin BM silah ambargosunun uygulanmasına etkili bir şekilde katkıda bulunmasına zarar vermektedir.
Türkiye, Suriye krizinde kritik önemi haiz bir aktör olmaya devam etmekte; istikrarlı ve müreffeh bir Suriye hedefini AB ile paylaşmaktadır. Ancak askerleri bölgedeki ve Suriye'nin kuzeyinde bulunan diğer yerlerdeki belirli mevcudiyetini sürdürmüştür. Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinden kaynaklanan güvenlik endişeleri, askerî eylemle değil, siyasi ve diplomatik yollarla ve uluslararası insani hukuka tam riayetle ele alınmalıdır.”
YORUM: (1) Düzensiz göçmen geçişlerinde AB üyesi Yunanistan’ın acımasızca Türk kara sularına kovaladığı çoğu göçmen EGE sularında boğularak yaşamını kaybetmektedir. AB bu faciadan da bahsetmelidir.
(2) Türk Askeri Suriye’nin kuzeyine konuşlanmışsa nedeni orada bulunan PKK ve YPD Kürt terör odaklarının Türkiye’ye roket ve top atışları yaparak zarar vermelerini önlemektir. Siyasi ve diplomatik yollar da buna paralel olarak işletilmektedir ama çözümü oldukça zor gözükmektedir.