Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, Filistin konusunda sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle Avrupa'da vereceği bazı konserlerin iptal edildiğini duyurdu.

Fazıl Say, İsviçre’nin Zürih, Bern, Cenevre ve Luzern kentlerinde, 23-26 Ekim tarihleri arasında vereceği konserlerin "İsrail Filistin gerilimi konusunda sosyal medyada yansıttığı fikirleri" gerekçesiyle iptal edildiğini söyledi.

Say, "Ben Avrupa'da ifade özgürlüğüne güven duyulur, karanlık ve anlayışsızlık yaşanmaz diye bilirdim. Bu rahatsız edici olay babında güvenim oldukça sarsıldı" dedi.

Konser iptalleriyle ilgili hükümetten, ana muhalefet partisinden ve birçok sivil toplum kuruluşundan de tepkiler yağdı. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, "Sanatçımız Fazıl Say'ın İsrail'in Filistin'deki insanlık dışı saldırılarına karşı çıkan fikirlerinden dolayı Avrupa'daki konserlerinin iptal edilmesini kınıyoruz" dedi.

İsviçre merkezli zincir süpermarket devi Migros'tan konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi, diyor BBC News haberlerinde.

Şimdi gelin değerli sanatçımız Fazıl Say’ı birlikte değerlendirelim:

Fazıl Say, İsrail’de eğlenen gençlerin üzerine hunharca ateş ederek yüzlercesinin hayatını kaybetmesine sebep olan Radikal İslamcı Cihat ve Terör Örgütü Hamas’ın yaptıklarını mı övmüş? Övmemiş. Onların adını ağzına bile almamış.

Fazıl Say, İsrail’in Hamas üzerine yaptığı saldırıları mı kınamış? Hayır. Bu konudan hiç bahsetmemiş.

Peki, Fazıl Say ne demiş; “İsrail’in, Batı Şeria’da bulunan, terör olayına hiç bulaşmamış, masum, kendilerini savunmaktan yoksun, Filistinli çocuk, genç, yaşlı demeden üzerine acımasızca havadan bomba yağdıran, ne cami tanıyan ne de hastane, adeta “soykırım yapar” gibi saldıran ülkenin Başbakanı Netenyahu’yu sadece tenkit etmiş.

Yani çağdaş görünümlü, tarafsızlığıyla bilinen İsviçre’nin, yukarda söylediklerim karşısında, ülkesindeki zengin Siyonist Yahudilere boyun eğerek yaptığı şey, bu dünyaca ünlü piyanistin vereceği konserlerden toplumunu mahrum etmekten öte bir korkaklık değil de nedir? Yazıklar olsun… 

Şunu tüm dünya iyi bilsin; İsviçre ve o kafadaki ülkeler yaptıkları haksızlıkların karşılığını kendi toplumlarından mutlaka görürler.

Ama adeta “kaşıkçı elması” gibi ışıldayan ve yaşadığı sürece tüm dünyaya muhteşem sanatını göstermeye devam edecek olan büyük Türk sanatçısı Fazıl Say değerinden asla bir şey kaybetmeyecek aksine daha da değerli hale gelecektir.

Çünkü o yüreği sadece insanlık için çarpan yüce bir abidedir…

                                                                            İlhan Küçükbiçmen