Merhaba! Ben Gizem,
20 sene Ankara’da yaşadıktan bir süre sonra tam Çanakkale’de taşınarak, 6 senemi geçirdim. Çanakkale’de mesleğe ilk adımlarımı attım, tecrübemi kaptım, memleketim başkente geri döndüm.
Çanakkale’nin bana öğrettiği en değerli şey, bir şehrin aslında nasıl da ‘capcanlı’ bir organizma olduğuydu. ‘Bir şehri keşfetmek’ başlı başına bir iş gerçekten.
Doğmadığım ama büyüdüğüm, büyürken ise sadece gözümle gördüğüm, ince ayrıntılarına eğilip bakmaktan çekindiğim Ankara… Hoş geldim!
Belki gençtik, belki henüz anlayamamıştık ama şimdi bu yaşımda çok daha farklı bir şekilde bakıyorum sana. Açıkçası keşfetmek istiyorum kaldırımlarını, ağaçlarını, kuşlarını…
İçinde olan bitenleri merak ediyorum. İnsanlarını, politikalarını, yaşanan hayatları…
Bir şehri keşfetmek, bir kitap okumak gibi ama baş karakter sensin bu hikayede. Senin hikayeni senden öğrenmek istiyorum Ankara. Bu sebeple işte, geldim sana… Geç kalınmış bir tanışma olacak bizimki, ama tam zamanında olacak.
Ankara’da olup bitenleri, restoranlarını, gençlerini, kuşlarını, duyduğum hikayelerini, yaşayanların isteklerini yani aslında gördüğüm, keşfettiğim ve aktarmak istediğim her bir ayrıntıyı haftalık olarak yazmayı planladığım bu yazılarımda paylaşmak istiyorum.
Keşfedilen her bir ayrıntının, Ankara’ya yepyeni bir kimlik kazandıracağına inancım -en azından benim için- kesinlikle çok büyük!
Ankara’daki yaşama kulak verdiğim yazılarımda, arada sırada sizlerle çektiğim fotoğrafları da paylaşmak isterim elbette! Bu doğrultuda objektifimi daha çok sokağa çıkarırım hem, ne dersiniz?
Önümüzdeki hafta görüşmek üzere!