Tam 103 yıl, dile kolay. Sakarya Zaferi, 1921'de kazanılmış ve tarih sayfalarına yazılmış, günümüze kadar geçen koskoca bir asır. 22 gündüz, 22 gece!

İlk yıllarda sadece tarih kitaplarından okuduğumuz Sakarya Savaşı. Duatepe, Kartaltepe, Beştepeler, Yıldıztepe, Gazitepe, Mangaldağı, Çaldağ, Türbetepe... Buralar savaşın en çetin geçtiği yerler.
Yerleşim yerlerinden bahsederken; Beylikköprü, Çekirdeksiz, Üçpınar, İğciler, Sakarya (Tırnaksız), Tatlıkuyu, Yıldızlı, Uzunbey, İnler, Haymana ve Polatlı’nın ismini yazmadığım birçok köyü var.
Ben İğciler köyünde doğdum. Rahmetli dedelerimizin, ninelerimizin çocukken yaşadıkları savaş anılarını dinleyerek büyüdük. Kartaltepe ve Beştepelerde savaştan geriye kalan şarapnel parçaları, mermi çekirdekleri ve savaştan kalma birçok hurda toplardık. Patlamamış birçok top mermisi bulduk. Bulduklarımızın çoğunu kendimiz, etrafına ateş yakıp patlatırdık. Biz bu topraklarda büyüdük.
Meslek hayatımızı bir kenara koyalım.

Çocukluğumdan beri çeşitli şekillerde 13 Eylül kutlamaları yapıldı.

Şimdiki stadyumun olduğu Menteşe harman yerine panayırlar kurulurdu, yağlı güreşler yapılırdı. Uzun bir süre ara verildi. Ta ki 1984-1989 yıllarında belediye başkanlığını kazanan DYP ve Belediye Başkanı Fikret Sururi Evirgen (Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun) tekrar başlatana kadar. İlk kutlamalarda mehteran geldi diye dönemin 13 Eylül Komitesi yargı önüne çıktı. Komite üyeleri: İlçe Halk Eğitim Müdürü Orhan Şahinli (Mekânı cennet olsun), Polatlı Belediyesi Yazı İşleri Müdürü Şamil Engin (Mekânı cennet olsun) ve Polatlı Postası sahibi Hasan Erbay'dı.
Polatlı 13 Eylül kutlamalarının yeniden başlamasıyla Polatlı’ya yeni bir heyecan kazandırılmış oldu.
Uzun yıllar böyle devam etti.

2004-2009 ve 2009-2014 yıllarında Belediye Başkanı Yakup Çelik, Sakarya Savaşı olarak adlandırılan 13 Eylül tarihini büyük bir çalışma örneği göstererek devlet töreni kapsamına aldırmayı başardı. Törenlere Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül, TBMM başkanları, bakanlar, Genelkurmay başkanları, milletvekilleri ve üst düzey bürokratlar katılırdı.

Masallarda yazıldığı gibi yıllar birbirini takip ettikçe bu katılımlar gitgide azaldı.
Bu yıl ise sanki Sakarya Savaşı’nın tarihi yok sayılırcasına sadece Milli Parklar Genel Müdürlüğü nezdinde yapıldı. Devlet töreni oldu diyoruz, yoksa aldatılıyor muyuz? Çelenk koyma merasimi olurdu, o bile kaldırıldı.

Yoksa çelenk koyacak devlet erkânı bulunamadığı için mi iptal oldu?

Bilindiği gibi 31 Mart seçimlerinde Polatlı Belediyesi CHP yönetimine geçti. İlçemizin tarihi değerlerinden Sakarya Zaferi kutlamalarında bu durumun olumsuz bir etkisi olacağını hiç düşünmemiştik. 13 Eylül’de yaşanan olayda bu zamana kadar görülmemiş bir tavra şahit olduk. Devlet törenine devletin üst kademelerinden isimlerin katılımını sağlayamayan Doğu Koruma Milli Parklar Müdürlüğü, bir de üstüne törenin yapılması için personelden ulaşıma, malzemeden yemek hizmetine kadar neredeyse tüm lojistik desteği sağlayan Polatlı Belediyesini adeta yok saydı. Bunun üzerine Belediye Başkanı Mürsel Yıldızkaya ve beraberindekiler doğal olarak bu duruma tepki göstererek alanı terk etti.

Aklımıza gelmeyen durum başımıza gelmişti, tarihi değerimiz Sakarya Zaferi siyasete alet edilmişti.

DKMP yetkilileri CHP’li bir Belediye Başkanını selamlamakla ne kaybedecekti?

Sakarya Zaferinin 103. Yılında bu yaşananlar kara bir leke olarak tarih sayfalarında yerini aldı.

Peki önümüzdeki yıl ne olacak? Normal şartlar altında bir sonraki yerel seçime kadar Polatlı Belediyesini CHP yönetecek. Önümüzdeki yıllarda da Sakarya Zaferi devlet törenleri bu şekilde mi gerçekleştirilecek?

Bu soruların cevabını hepimiz izleyip göreceğiz. Fakat şunu unutmamak gerekir ki; Sakarya Zaferi bu milletin canını ortaya koyduğu, atalarımızın kanının son damlasına kadar savaştığı, binlerce şehidin verildiği unutulmaz ve en yüksek saygıyı duymamız gereken bir değerimizdir. A partisi, B Partisi, C Partisi, kimse bu değerimizi siyasete alet etmemeli, edilmesine de razı olmamalıdır.