Dünya artık birebir verilen siper savaşları ile değil, iktisadi bir savaş yürütmektedir.
1911’den 1945’e kadar Dünya’nın her yerinde siper savaşları hem Avrupa’yı, hem Asya’yı hem de Uzak Doğu’yu baştan aşağı tamamen değiştirmiştir.
Yürütüen bu siper savaşlarında milyonlarca insan hayatını kaybetti.
Ekonomik anlamda neredeyse tüm ülkeler ellerindeki herşeyi tüketti.
Bu tükenme ile birlikte de yeni bir savaş başladı.
Tüm güçlü devletler varlıklarını devam ettirmek adına başka ülkelerin yeraltı zenginliklerine yöneldi.
İşgal ettiler, demografik yapıyla oynadılar ve sömürgecilik yaptılar.
Bu sömürgecilik Afrika’dan Asya’ya Uzak doğu’dan Avrupa’ya kadar her yeri kapsadı.
Yani 1945’ten sonra yeni bir savaş başladı.
Siper savaşları gibi milyonlarca insan ölmüyordu belki ama ekonomik alanda dışa tam bağımsızlık sayesinde insanların hayatları adeta ellerinden alındı.
İşte tamda bu noktada Türkiye güçlü siyasi iradesi ile birlikte enerji devi ülkelerin saltanatına “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek ortak oldu.
Doğalgaz rezervinin bulunmasıyla birlikte gözler Dünya genelinde Türkiye’ye çevrildi.
Siper savaşlarında topraklarını işgalden kurtaran Türkiye şimdi de iktisadi savaşta da tüm haklarını koruyacağını bariz bir biçimde ortaya koyuyor.
Karadeniz’de nasıl taviz verilmemişse, Doğu Akdeniz’de bulunacak bir rezerv içinde her şeyi göze alacağız.
Çünkü yeni Dünya’nın yeni savaşı ekonomik.
Bu ekonomik savaşta güçlü durmanın anahtarı ise enerjiyi elinde tutmak!