Türkiye Karadeniz'de bulunan devasa doğalgaz rezervi ile birlikte enerji konusundaki kararlılığını ve azmini gösterdi.
Asya ile Avrupa'nın arasındaki en önemli köprü, bölgesel güç konumundaki Türkiye enerjiyi yerli biçimde işleyerek bunu ekonomiye döndürmesi sayesinde önemli bir stratejik ülke oluşunu pekiştirdi.
Bunun yanında Akdeniz'de de umarım kıta sahanlığımızda rezerv bulur ve meşru haklarımızı kullanmaya başlarız.
Turkiye'nin 4-5 yıl önce başladığı arama ve sondaj gemileri filosunu tamamlayarak aramaya başlaması, Libya meselesinde masaya koyulan stratejik politikanın meyvelerini vermesiyle enerji hamlesi rotasını buldu.
Şimdi aynı meşru ve kararlı duruş içeren, uluslararası arenada politik duruşun haklılığını kullanarak Doğu Akdeniz'de de yürütmeliyiz.
Bu tarihi ve önemli bir adım.
Ancak tek ve bitmiş bir adım değil.
Uzun yıllardır konuştuğumuz "Petrol ve doğalgaz bizde neden yok?"
Yada "neden çıkarmıyoruz?" şeklindeki evhamlarımız da bitti.
Şimdi rezervi bulmak kadar onu işlemek ve ekonomiye katmak meselesi için gerekli adımlar atmamız gerekiyor.
Çünkü bu ürünlerin Dünya pazarına sunulması meselesi de kaynağı bulmak kadar önemlidir.
Türkiye bu anlamda da rezervi uluslararası ticaret rotasında hedefe ulaştıracaktır.
Süreci hep birlikte izleyip göreceğiz.