Milli takım Galler maçında son vuruşlarda oldukça sıkıntı yaşadı. Ortaya iyi bir futbol olsa da golün garantisi olmuyor. A Milli Takım santraforsuz bir oyun planı oluşturdu ve bunu da son zamanlarda başarılı bir şekilde uyguluyor. Son İzlanda maçlarında da bunun başarılı bir şekilde işlediğini görmüştük. İzlanda takımı da Galler takımına benzer bir idole sahip. İzlanda maçlarında sert defansı iki maçta 7 golle aşmayı başarmıştık. Yine Galler Milli Takımı da güçlü fizik yapıları, defansif dizilişleri ve temaslı oyunla karşımıza çıktılar. 
Milli takım pas yaparak, sahayı geniş kullanarak ofansif varyasyonlar gerçekleştirebiliyor. Golsüz berabere kaldığımız maçta da bunu gerçekleştirebildik. İlk yarıda Yunus Akgün ile yakaladığımız pozisyonları değerlendiremedik, ceza sahası dışından şut denemelerimiz başarısız oldu. Galibiyeti getirecek pozisyonları ilk yarı da yakaladık. İkinci yarı Enes Ünal girdikten sonra iki gol kaçırdı. Bir de Kerem Aktürkoğlu ile penaltıdan yararlanamadık. Bu maçın değerlendirmesi böyleyken en çok konuşulan konulardan bir tanesi santraforsuz oynamamız oldu. 

Şu anda Milli Takım içinde yeterli formda bir nokta santraforumuzun olmayışı da açık ve net. Bu sebeple hocanın ofansif varyasyonları da başarılı. Formda nokta bir santraforumuz olana kadar bu oyun anlayışı ile devam edilecektir. 
Milli Takım oyuncularımızdan Kerem Aktürkoğlu Avrupa'da gösterdiği başarılı performans ile özgüvenli oynuyor, takım için de sorumluluk alıyor. Sakatlığından dolayı Galler maçlını kaçıran İrfan Can Kahveci bu maçta ihtiyaç olan oyuncumuzdu aslında. Bir parantez de Arda Güler'e açmak gerekiyor. Takımında çok sınırlı süre alıyor. Arda Güler çok daha fazla süre almalı yada daha fazla süre alacak alternatifileri değerlendirmeli. Bu seçeneklerden bir tanesi de kiralık olarak bir takımda futbol oynamalı gibi duruyor.
Karadağ maçında mutlak galibiyet alacağımızdan şüphemiz yok. Doğru yolda olduğumuzda bir gerçek. Başarılar bizim çocuklar