12 Eylül 1980 ihtilalinden önce biz gençler ülkücü veya sosyalist diye birbirimize düşürüldük .sosyalistler ve fraksiyonları ülkücü gençliğe faşist,
Ülkücü gençlikte onlara komünist diyerek bir bahaneyle çatıştırıldılar.. Ne yazık ki bu olaylarda binlerce fidan ömürlerinin baharında toprakla buluştular. olan memleketimize ve analarımıza, babalarımıza oldu. Sadece Analar ağladı.
Öyle ki aynı silahla hem bir ülkücü, hem de bir solcu genç öldürülmüştü. Bizi birbirimize kırdırdıklarını nice zaman sonra anladık.
ANCAK hiçbirimiz birbirimize arkadan saldırmadık .Biz ülkücüler yalnız yakaladığımız hiç bir solcu gence vurmadık.
Allah var onlarda bize böyle bir şey yapmadı.
Kavgalarımız yüz yüze mertçe
Oldu. 1980 Dönemi öncesi
Gerektiğinde silahlar bile konuştu dönemde.
Ama bu kadar keskin kavgalarda bile kimse kimseyi yalnız yakalayıp derdest etmedi. Polatlı’da yaşamaktaydı Polatlı’nın evlatlarıydık. Babalarımız dost bizler birbirimize düşmandık.
Ve Hepimiz bizler birleşmiş ülkücü bir kısmımızda sol o zamanın gençlik sokak kültürüyle de yoğrulduk. Ama
Okuyordukta bilgi birikimi yapıyorduk. kulaktan dolma laflarla değil kitap okuyarak araştırarak kendimizi geliştiriyorduk.
Sol gençlik kahrolsun ABD bağımsız Türkiye,
Bizler kahrolsun Emperyalizm
Milliyetçi Türkiye
Diye ana eksen oluşturmuştuk.
Meğer ikimizde aynı şeyi söylermişiz de haberimiz yok.
Allah o günleri bir daha yaşatmasın.
Son günlerde yapılan saldırılar kalleşçe arkadan habersiz ve savunmasız kişilere karşı yapılan adaletsiz haksız ayıplı bir saldırıdır. bir kişiye beş kişi saldırıyor. ülkeyi karıştırmak isteyen mihraklar gene kardeşi kardeşe kırdırmak için düğmeye basmış olabilirler.
Gençliği uyanık olmaya tahriklerden etkilenmemeye davet ediyorum.
Kahramanlığın birbirini kırmakla değil bu vatana bilgisini ve kültürünü aktarmakla olacağını hatırlatmak isterim.
Unutulmaması gereken önemli bir hususta; günümüzde gerçek milliyetçilerin memleketin
Irmağının akışına, çakalların ise memleketin nakit akışına kurban olduklarıdır.
Sevgi ve saygılarımla
'