Okuduğum Hindistan kökenli bir hiyaye tam da şu anda toplumsal anlamda birbirimizden uzakyaşmaya başladığımız bir dnemde bizi en çok anlatan ama yine de unuttuğumuz değreleri yeniden kazanmak adına bize yön veren bir öyküyü anlatıyordu.
İnsan ve akrep arasındaki farkı anlatan hikayenin özetinde her birimizin insan olduğumuzu ve insanlık adına pek çok önemli hissimizi değeremizi korumamız gerektiğine dair ilgniç kıssadan hisseler çıkaracağımız bir öykü.
Bakın insan olmaktan vazgeçmemek için illa acı çekmemize gerek olmadığımızı anlamamıza yarayan kısa bir öykü;
“Hintli bir adam suyun içinde zar zor ilerlemeye çalışıyormuş. Bu sırada yanına bir akrep yanaşmış. Adam akrebi kurtarmak istemiş ve parmağını ona doğru uzatmış. Fakat akrep adamın bu hamlesinden sonra adamı sokmuş. Hintli adam bu duruma çok şaşırmış fakat yine de tekrardan parmağını akrebe doğru uzatmış. Akrep tekrar adamın parmağını sokmuş.
'Bu olayı gören başka bir adam kendisini sürekli sokan bu akrebi kurtarmaktan vazgeçmesi gerektiğini söylemiş. Hintli adam buna şu şekilde cevap vermiş:
'-Akreplerin doğasında sokmak vardır. Fakat ben insanım. İnsanın doğasında ise sevmek vardır. Akrebin doğasında sokmak var diye kendi doğamda olan sevmekten mi vazgeçeyim?belirtilen kurallara riayet edersek, birlikte daha iyiye doğru gideriz.