Üniversite meselesi 30 yılı aykın süredir bu şehrin
vazgeçemediği hedef vizyonu.
Bu meselede vatandaşından, sivil toplumuna, şehir
idarecilerinden basına kadar herkes emek sahibi, söz sahibi ve hatta proje ortadığıdır.
Fakat ne hikmetse biz
üniversite meselesinde kapalı kapılar ardınoda yapılan
toplantılar üzerinden öğrenir hale geldik.
Hadi bunu devlet geleneği olarak algılayarak basına
kapalı bir hale getirmeyi anlar vesaygı duyarım.
Madem kapalı kapılar ardında neden o zaman haber sitesi hüviyetine bürünmüş hale gelen kaymakamlık resmi
sitesinden neden metin ve
fotoğraf paylaşılıyor?
Basın mensupları sizin
verdiğiniz ve kaleme alarak yayınladığınız metin
üzerinden mi habere yapmak zorunda?
Toplumun doğal olarak basın mensuplarının bilgi almasının karşısında duran bu tutum ve gizemin sebebi nedir?
Sizler Polatlı’da rakamlarla görev yapan insanlarsınız.
Rakamdan kastım 5 bilemedin o koltuğu 7 yıl sonra bırakarak devlet devamlığını sağlayan aktörlersiniz.
Şehri idare edenler olarak topluma doğru bilgiyi vermek ve bunu şeffalıkla yapmanız gerekiyor.
Üniversite meselesinde
kanaat önderleri, sivil toplum, basın nerede?
Bu soru peşin bir soru.
Cevabıda topu taca atarak
verilmeyecek hassaslıktadır.
Bırakın basın mensupları
toplantıya yada sonrasına
katılsın, soru sorsun,
sorgulasın ve sizin altına imza attığınız değil gazetecilik mesleğinin getirdiği sorumluluk gereğini yayınlasın.
Çünkü bu güne kadar hangi kritik konuda basının karşısına geçtiniz?
Basın da sizi ne kadar
sorguladı?
Sorgulamadık ki, suç bizim bugün bilgiye ambargo
koyabiliyorsunuz.
Ama herşeyi rağmen siz
istesenizde istemesenizde biz gazeteciyiz ve bilgi özgürdür.
Bırakın sizde bizde sadece ama sadece işimizi yapalım!