Polatlı’da 10 Aralık İnsan Hakları Günü dolayısıyla Polatlı Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda yoğun katılımın sağlandığı program yoğun katılım ile gerçekleştirildi.
Programa Polatlı Belediye Başkan Vekili Bilal Haşim Avcı, Polatlı İlçe Milli Eğitim Müdürü İmralı Kaloç, Polatlı Müftüsü Selami Bayrakçi, Polatlı Muhtarlar Derneği Başkanı Adem Köse, Polatlı Şehit Ailelerine Hizmet Derneği Başkanı Savaş Dinçer, veliler, öğretmenler ve öğrenciler katılım sağladı.
Program akışı; Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Ardından Kuran-ı Kerim Tilaveti, okul Müdürü Murat Arslan’ın konuşması, günün anlam ve önemi, veda hutbesi, “İnsanım Haklarım Var” şiiri, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi video gösterisi, “İnsan Hakları” şiiri, “İnsan Hakları ve Demokrasi” konulu güzel sözler, Oratoryo, “Uzun İnce Bir Yoldayım”, “Yolcu” ve “Yalan Dünya” türkülerinin söylenmesiyle program sona erdi.
GÜNÜMÜZDE DE BU KONUDA İNSANLIK ÖNÜNDE ÖRNEK OLMAYA DEVAM ETMEKTEDİR
Polatlı Anadolu İmam Hatip Lisesi okul müdürü Murat Arslan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bir insan hakları gününde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nin kabul edilişinin 76’ncı yıl dönümü münasebetiyle beraberiz. Ülkemiz ve milletimiz bu kabulün çok öncelerinden beri İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhuna uygun şekilde yaşamayı ve yaşatmayı hep öncelemiştir. Tarihinden ve kadim değerlerinden aldığı ilhamla günümüzde de bu konuda insanlık önünde örnek olmaya devam etmektedir.”
COĞRAFYAMIZIN FARKLI BÖLGELERİNDE ÖNCÜ BİR UMUT IŞIĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR
“İnsan Hakları Beyanına kaynaklık eden, küresel güvenlikten, barış ve istikrarı korumaktan sorumlu evrensel kurumlar, dünyamızı saran katliamlara ve soykırımlara duyarsızlaşmış durumdalar. Bugün İnsan Hakları Beyannamesi’nin temsil ettiği değerleri gerçekleştirmekten çok uzakta bulunan karanlık bir medeniyetin dünyamıza hakim olduğu görülmekte. İnsan Haklarının tesisinde ülkemiz milleti ve sarsılmaz inancıyla bütünleşik kurumlarıyla her yerde ve daima dünya halklarının ve gönül coğrafyamızın farklı bölgelerinde öncü bir umut ışığı olmaya devam ediyor. Ve bütün insanlık bu milletin karakterinde incitmek olmadığını çok iyi biliyor. Bu duygularla 10 Aralık İnsan Hakları Gününüzü coşkuyla ve sevgiyle tebrik ediyorum.”
TÜM İNSANLIK İÇİN ORTAK DEĞERLER VE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ GEREKEN ORTAK İDEALLERDİR
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Programında günün anlam ve önemine ilişkin konuşma gerçekleştiren İngilizce Öğretmeni Aslı Yurdakul şu ifadelere yer verdi; “İnsan Hakları bütün insanların yalnızca insan olmalarından kaynaklanan, doğuştan sahip oldukları hakların tümüdür. Bu haklar tüm insanlık için ortak değerler ve gerçekleştirilmesi gereken ortak ideallerdir. Günümüzde insan hakları kavramı uluslararası bir nitelik kazanmıştır. Bugün uluslararası alanda bir ülkenin uygarlık seviyesi, o ülkenin bilim ya da teknoloji alanındaki başarıları kadar insan haklarına gösterdiği saygıyla da ölçülmektedir. Birleşmiş Milletler genel kurulu 10 Aralık 1948 tarihinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul etmiş olup, bu bildirge insan haklarının sınırlarını belirleyen ve gelişmesini sağlayan başvuru niteliğinde bir belgedir. Türkiye bildirgeyi 6 Nisan 1949 tarihinde onaylamıştır.”
İNSANLIĞIN ORTAK REFAHI VE MUTLULUĞU İÇİN KULLANMASI GEREKİYOR
“Beyannamenin insan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda küresel ölçekte bir hassasiyetin oluşmasına ciddi katkılar sağladığı ancak 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü dünyanın pek çok yerinde insan hakları ayaklar altına alınırken karşıladığımızda bir gerçektir. Uluslararası toplumun elindeki tüm olanakları insanlığın ortak refahı ve mutluluğu için kullanması gerekiyor. Küresel ve bölgesel kuruluşların yapıcı, iyileştirici, önlem alıcı rol ve gayretlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunuyor.”
HAKLININ KUVVETLİ OLDUĞU BİR DÜNYA DİLEĞİYLE
“Uzun yıllar dünyaya dürüstlük ve insan hakları konusunda örnek olmuş bir medeniyetin temsilcisi olarak insan hakları bizim öz değerimizdir. Bugün de Türkiye, bir yandan insan hakları konusunda masada önemli girişimlerin şekillenmesine öncülük ederken, diğer yandan sahada ihtiyaç sahiplerine etkin ve hızlı bir şekilde ulaşarak misyonunu devam ettirmektedir. İnsanlığın kurtuluşu, yaratılanı yaratandan ötürü seven, hoşgörü ikliminin tesisine insan ve insanlığın hamisi ve hadimi olmaya bağlıdır. “Sakın incitme bir canı yıkarsın arş-ı rahmanı” dizesi can taşıyan her canlıyı kapsayan ne güzel bir beyannamedir. Evrensel değerlere dayalı insan haklarının üstün tutulduğu, barışın, adaletin tüm dünyada hakim olduğu kural temelli düzenin güçlendiği kuvvetinin haklı değil, haklının kuvvetli olduğu bir dünya dileğiyle.”
