25 Aralık 2022 tarihinde Ankara’da ünlü bir restoranın 4 no’lu VIP odasında Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Ermenek Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Güven Çaprak, dönemin Haymana Kaymakamı Muhammed Gürbüz, Konya Selçuk Üniversitesi’nde görevli Prof. Mehmet Alagöz ve iş insanı Polat Aytaç bir araya geldi. Çıkan tartışma sonucu iş insanı Polat Aytaç, öğretim görevlisi Güven Çaprak’ı kendisine ait silahla vurarak öldürdü.
İddianamede, Güven Çaprak’ın ortaya küfürlü şekilde konuşması üzerine tartışma yaşandığı ve çıkan tartışmada sanık Polat Aytaç’ın kendisine ait silahla Çaprak’ı vurarak öldürdüğü anlatıldı. Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘kasten adam öldürme’ suçundan Aytaç’a dava açıldı.
AYTAÇ: EŞİME KÜFÜR ETTİ
Sanık Polat Aytaç, savunmalarında maktul Çaprak’ın kulağına eğilerek eşine küfür ettiğini ve bu nedenle tartıştıklarını anlattı. Aytaç, tartışma esnasında belindeki silaha el attığını, silahın o sırada patladığını iddia etti.
SAVCI: TAHRİK YOK
Savcılık tarafından mahkemeye sunulan esasa ilişkin mütalaasında ise sanığın hazırlık soruşturmasında maktulün eşine küfrettiğine ilişkin bir beyanı olmadığını, sanığın kulağına fısıldayarak karısına küfredildiği yönündeki anlatımın haksın tahrikten faydalanmaya yönelik bir savunma olduğu ifade edildi. Davanın karar duruşması ise 7 Eylül 2023 tarihinde yapıldı.
MAHKEME CEZAYI 18 YILA DÜŞÜRDÜ
Mahkeme, kasten adam öldürme suçundan sanık Polat Aytaç’ın müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. Daha sonra ise verdiği cezadan haksız tahrik indirimi yaparak, cezayı 18 yıla düşürdü. Kararda özetle, “İlk haksız hareketin kimden geldiği tespit edilememekle sanığın suçu tahrik altında işlediği kabul edilmiştir” denildi. Alınan bu karara Güven Çaprak’ın annesi Refika Hakbilir isyan etti.
25 Aralık 2022 tarihinde öldürülen Öğretim Görevlisi Güven Çaprak’ın annesi Refika Hakbilir, verilen karara isyan etti. Katil zanlısı Polat Aytaç’ın müebbet hapis cezası alması gerektiğini söyleyen Hakbilir, “Böyle bir adalet var mı?” ifadelerine yer verdi. Hakbilir, ayrıca dönemin Haymana Kaymakamı Muhammed Gürbüz’e ifadesini değiştirmesi için açık çek sunduklarını ve tehdit ettiklerini iddia etti.
İşte acılı annenin ifadeleri;
“15 TEMMUZ’DA TANKIN ÜSTÜNE ÇIKIP ÖLSEYDİ ŞEHİT OLURDU. BENİM DE CİĞERİM YANMAZDI”
“Öğretim görevlisiydi. Yok yere hiçbir şey yokken benim oğluma nasıl yaptı bunu? Polat Aytaç, neler düşündün? Benim oğlum sana ne yaptı? 15 Temmuz’da tankın üstüne çıkıp ölseydi şehit olurdu. Benim de ciğerim yanmazdı, şehit oldu derdim. Benim oğlumu yemeğe davet ettiler. Oğlum da gitti. Polat Aytaç sonra gelmiş. Daha 2 ay önce tanışmışlardı. Sen oğlumdan ne istedin, derdin neydi, çekemedin mi? Bir namus davası olsaydı veya bir dövüş kavga olsaydı derdim intikam alacak ama yok yere öldürdü oğlumu.
“HAYMANA KAYMAKAMINA İFADESİNİ DEĞİŞTİRMESİ İÇİN AÇIK ÇEK SUNUYORLAR”
Hatta Haymana Kaymakamına ifadesini değiştirmesi için açık çek sunuyorlar. Polat Aytaç, bir de Haymana Kaymakamını tehdit etmiş. Duruşma, geçen ayın yedisinde bitti. Adliyeye gittik savcı müebbet istedi. Hakim 18 aya düşürdü. Böyle bir adalet var mı? Böyle bir kanun var mı? Benim oğlumun 3 tane çocuğu yetim kaldı, boynu bükük kaldı. Şimdi cezası 18 yıla düştü. Böyle bir ceza olamaz. Adalet, müebbet istiyorum.
“TAM ÖLÜM DAMARINDAN VURUYOR”
Omuzundan vursaydın, ayağından vursaydın, tam ölüm damarından vuruyor. Aralarında husumet falan hiçbir şey yok. Oğlumu açık ve net çekemediğinden öldürüyor. Oğlum kendinde değilmiş ki. Altın kaplama silahını oturdukları masanın üstüne koyuyor. Haymana Kaymakamı o silahı buradan kaldır demiş. Polat Aytaç, ‘Ben sana bunu hediye etmek istiyorum’ demiş. Kaymakam, ‘Ben kabul etmiyorum’ diye cevap vermiş. Restoranda da çadır varmış çalışanlara açın çadırı ateş edeceğim demiş. Çalışanlar da bozuk açamıyoruz demiş.
“NEYİNE GÜVENDİN, ZENGİNLİĞİNE Mİ?”
Sen çocuğumu öldürmek için mi geldin? Sen neyine güvendin, zenginliğine mi? Bütün kanallar yalan haber yapmış, oğlumla alakası yok. Fox, ATV, Star... Elinizi vicdanınıza koyun haberciler, benim oğlum pisi pisine öldürüldü. Benim oğlumun 3 çocuğu duvar dibinde kaldı. Çocuklar okulda diğer çocukların babası gelince, ‘Babaanne bak bunların babası geldi, benim babam yok’ diyerek boynunu büküyor. Çocuklar şu an benim yanımda kalıyor. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, avukatlar bilhassa savunmadı, sonra ceza kesilecek dilekçe almışlar ellerine onu okuyarak savunma yapıyorlar. Ben bunu anlamadım. Oğlumu çekemediğinden vurdu.”
Acılı anne Refika Hakbilir, Yüce Türk Yargısı’na ve adaletine sonuna kadar güvendiğini belirterek sözlerine son verdi.