Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk ‘ün siyasi, sosyal, hukuki, kültürel ve ekonomik alanlarda birçok köklü değişiklik yapılmıştır. 1930 yılına gelindiğinde Halifeliğin kaldırılmasıyla beraber TÜRK milletine kula kul olmaktansa Allaha kul olması anlatılmıştır.

Aslında menemen olayına bu noktada başlamak en mantıklısı olacaktır.

Olayların başlangıcı.

Laz İbrahim, 6 yandaşıyla birlikte 23 Aralık 1930 günü sabah namazının ardından üzerinde  “İnna fetahna leke…” suresinin yazılı olduğu sancağı yola dikerek camiden çıkanlara hitap edip, dini korumak için görevlendirildiklerini söylerken, grup arasında bulunan Derviş Mehmet’te Mehdi olduğunu, arkasında 70 bin kişilik halife ordusunun bulunduğunu söylemekteydi. Şuraya’da söyle bir not düşmekte fayda görüyorum bu kendini ben mehdiyim diye sunan kişinin ( Narsisistik kişilik bozukluğu ) olduğu ve peşine yine bir cemaat’i inandırması şimdi biraz daha anlaşılır olmuştur durum ve Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına yeniden saygı göstermemiz gerektiğini anlaşılmıştır.

Öğle saatinde ilan edecekleri şeriat bayrağının altında toplanmayanların kafalarının kesilceğini söyleyen bu sözde Müslümanlar, daha sonra diktikleri bayrak etrafında dönmeye, tekbirler getirmeye ve zikirler çekmeye başlayarak “şapka giyenler kafirdir” sloganları atmaya “Yakında şeriata dönülecektir” bu söz direk ‘’Gazi Paşa’yı hedef alıyordu ‘’tehditleriyle bir iç isyan hareketi çıkarmaya kalkışmışlardır amaçları komşu il ilçelere bu haraketin tüm ülkeye sıçramasıydı.

Yedek Subay  Mustafa Fehmi Kubilay’ın olay yerine gelmesi.

'

43. Alay Komutanlığı, isyanı bastırmak üzere Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’a talimat gelmiş ama olayın ne kadar vahim olduğu konusunda bir bilgi söylenmemiştir bu sebep ve olayın bir anda gelişmiş olması sebebiyle aceleyle haraket eden Kubilay’ın askerlinin cehpaneleri zararsız olan manevra fişekleriyle doluydu. Olay yerine vardıklarında Derviş Mehmet adlı kişi kitlelerin de heycanıyla yüksek bir yere çıkmış mehdi olduğunu haykırıyordu bunu gören Kubilay askerlerin yanından ayrılarak tek başına bu yobaz topluluğunun arasına girerek ikna etmeye çalıştı Kubilay memleketinin insanlarını düşünüp kan dökülmesin diye uğraşırken. Silahı olan bir yobaz orda Kubilay’ı vurup yaralıyor bunu gören Mehmetçik karşı ateşe başlıyor ama demiştim ya zararsız manevra mermileriyle doluydu tüm cephaneleri. Derviş Mehmet ahaliye dönerek ‘’ Bakın inanın bana kurşun işlemiyor diye haykırmaya başlamıştı bile ‘’

'

VAHŞET

Yaralı halde camii avlusuna sığındı belki’de umdu halk buna inandı bir hata içinde ama Allah’ın evinin bahçesinde bir şey yapmazlar diye kim bilir Derviş Mehmet ve yanındakiler kubilayı takip etiler

Zaten yarası ağır olan Kubilay’da ne direne bilirdi nede başka bir şey yapabilirdi artık Derviş Mehmet Çantasından çıkardığı testeresiyle Kubilay’ın kafasını bedeninden ayırdı…

Hani yazının başında bir sancaktan bahsetmiştim camii’den aldıkları Kubilay’ın başını o bayrağın sopasına dikmeye calıstılar yapamadılar bunun üzerine iple bağladılar.

Kubilay henüz 24 yaşındaydı Ardında gözü yaşlı bir eş birde 18 aylık bir bebek bıraktı..

'

Akabinde olanlar : 37 kişi kubilayın kafasının kesildiği yerde idam edildi.

41 Kişinin çeşitli hapis cezaları verilmesine karar verildi.

'

Menemen olayının sonuçları : savaş mahkemleri kuruldu, Laikleşme yolunda reformlar hız kazanmaya başladı , Sıkıyönetim ilan edildi.

'

Yazımı sonlandırırken bir şiirin bir bölümünüde sizinle paylaşmak isityorum

Özlediyseniz fesi peçeyi

Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi

Hala medet umuyorsanız

Şıhtan şeyhten dervişten

Şifa buluyorsanız

Muskadan üfürükçüden

Unutun tüm dediklerimi yıkın diktiğiniz heykelerimi…