Dünya genelinde son yıllarda artan iklim krizi, birçok ülkede felaketlere yol açmış durumda. Bizim ülkemizde de geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen şiddetli yağışlar sonrasında oluşan sellerde birçok can kaybı yaşandı.

İklim krizi ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu sebeple tekrar bu konuya dikkatlice bir bakmak gerekiyor.

Öncelikle iklim krizi, sadece hava durumu değişiklikleri ile sınırlı değil. Aynı zamanda deniz seviyelerinin yükselmesi, aşırı sıcaklık olayları, kuraklık ve sel gibi doğal afetleri de tetikleniyor. Ülkemiz de bu değişimlerden nasibini alarak, giderek artan sel felaketleri ile mücadele etmek zorunda kalıyor…

Bu sorunun çözümü için adım atmak ve önlemler almaktan başka seçeneğimiz yok…

Sel felaketleri ile mücadelede alınacak önlemler de hayati öneme sahip. Şehir planlamalarında suyun etkin bir şekilde yönetilmesi, su baskınlarını azaltabilir. Su taşkınlarına karşı dayanıklı altyapıların kurulması, sel felaketlerinin etkilerini en aza indirmek adına önemli bir adım olarak biliniyor. Ayrıca, halkın bilinçlendirilmesi ve afet durumlarına karşı hazırlıklı olması, acil durumlarda kayıpları minimize etmede kilit bir rol oynamaktadır.

İklim krizi ve sel felaketleriyle mücadele, sadece devletlerin değil, bireylerin de sorumluluk alması gerekiyor.

Enerji tüketimini azaltmak, atıkları yönetmek, ağaç dikimi gibi küçük ama etkili adımlarla her birimiz çözümün bir parçası olabiliriz.

Unutmamalıyız ki, doğa ile uyum içinde yaşamak, gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakmak adına hepimizin ortak olarak sorumluyuz.