Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve yönetimi, teknik direktör Şenol Güneş’in istifasının ardından Beşiktaş takımını Burak Yılmaz’a emanet etti. Futbolu yeni bırakan ve teknik direktörlük tecrübesi olmayan Burak Yılmaz’ı Beşiktaş’ın başına getirmek, intiharın ta kendisiydi. Beşiktaş’ın başında 2’si Avrupa olmak üzere toplam 6 maça çıkan Burak Yılmaz, yalnızca 2 galibiyet alabildi ve 4 maçta yenildi. Bu süreçte UEFA Konferans Ligi’nden elenen Beşiktaş, lige de bir nevi havlu attı. Milyonlarca Beşiktaş taraftarının, Şenol Güneş’in ardından Rıza Çalımbay’ı takımın başına görmek istemesi, 6 maç sonra da olsa gerçekleşti ve Rıza Çalımbay ilk maçında Başakşehir’e karşı 1-0 galip geldi.
Rıza Çalımbay, Başakşehir maçı öncesi Beşiktaş ile yalnızca 1 antrenmana çıkabildi. 1 antrenmanda tabii ki takımın bütün çehresini değiştiremese de dokunuşlarını hissettirdi. Her şeyden önce takıma inanç aşılayan Rıza Çalımbay, belki de bu sezon en istekli Beşiktaş’ı izlettirmeyi başardı. Sezon başından bu yana geriden oyun kurma “sevdasından” vazgeçen Beşiktaş, uzun toplarla rakibe baskı kurmayı denedi. Gedson, Salih ve Amir ile orta sahada dinamik bir görüntü sergileyen Beşiktaş, 90 dakika boyunca üstün olduğu Başakşehir’e karşı 1-0 kazanmayı başardı. Beşiktaş’a transfer olduğu günden bu yana ilk kez iyi bir performans sergileyen Ante Rebic, ne kadar önemli bir oyuncu olabileceğini gösterdi. Eğer ki Beşiktaş, devre arasına kadar lider ile puan farkını en azından 6’ya indirebilirse ve yeni gelen yönetim Rıza Hoca’ya 1-2 kaliteli transfer yapabilirse; kötü başlayan sezon her şeye rağmen mutlu sonla bitebilir.