Tarımsal üretimde geçen yıl istediğimiz yada beklenen seviyeye ulaşmadı.
Doğal afetler ve kuraklık sebebiyle yaşanan bu sıkıntılar beraberinde çiftcinin uzun süredir ertelediği yada sadece faiz oranlarını ödediği borç yükü giderek arttı.
Herhangi bir yapılandırma yada borçlara yönelik istenilen seviyede iyileştirme yapılmaması borç yükünün her yıl daha da artmasına sebep oldu.
Son alınan kararla birlikte çiftcinin vergiden muaf olması oldukça önemli bir karar.
Lakin bizim en önemli sıkıntımız, gerek icve gerekse dış pazar için birim oranda verimi ve kaliteyi yükselmenin yanında pazarlama teknikleri, pazarlama yatırımlarını geliştirmek.
Bunu ilk katman olan çiftçi üretiminden en üst katman olan sanayi hamlesine kadar kapsayıcı biçimde yapabilirsek tarımda önemli ve kalıcı bir hamleyi hayata geçirmiş oluruz.
Dünyanın en verimli toprak yapısına sahip Türkiye'm yetiştiremeyeceğimiz hiçbir ürün yok.
Pandemi ve iklim değişikliği gibi insan oğlunun çetin bir sınavdan geçtiği bu dönemde hepimiz gördük ki, gıda üretimi ve su, varlığımızın devamı için en büyük var olabilme sebebimiz.
İşte bu yüzden tarımsal üretimde lider ülkeler konumuna erişmek öncelikli politikalarının arasında olmalı.
Aynı şekilde su politikası konularında geleceğe dönük ciddi adımlar ve planlamalar yapmalıyız.
İklim değişikliğinin getirdiği olumsuz etkenlere alışması ve bu etkenlere karşı refleksler gösterebilir hale gelmeliyiz,
Aksi takdirde başka bir gezegende yaşama ihtimalimiz kesinleşmedikçe Dünya'daki yaşamı sürdürmek için üstümüze düşeni hepimiz yapmalıyız.
Yaşayacak başka gezegen yok!