Ankara'nın Altındağ ilçesinde yer alan ve yolların tam ortasında bulunan Tezveren Sultan ve Gülbaba türbeleri, hem konumları hem de ardındaki gizemli hikayelerle ilgi uyandırmaya devam ediyor. Her iki türbe de, birçok ziyaretçi tarafından dua edilerek, dileklerin kabul olacağına inanılarak ziyaret ediliyor. Ancak bu türbelerin yolun tam ortasında olması, görenleri şaşkına çeviriyor.
YOL ORTASINDA DUA EDİLEN TÜRBELER
Tezveren Sultan ve Gülbaba türbelerinin yer aldığı alanlar, adeta zamanın ve tarihin izlerini taşıyan kutsal mekanlar olarak, yerel halkın yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin ilgisini de çekiyor. Özellikle dua etmek, dileklerde bulunmak ve kutsal bir vesile aramak amacıyla bu türbelere yönelen ziyaretçiler, çevrelerinde lokum, şeker ve çeşitli tatlılar dağıtarak dua etmeyi ihmal etmiyor. Bu türbeler, insanların hayatındaki önemli anlarda evlenirken, iş hayatında başarı dilerken, şifa ararken ya da sınavlar için dua ederken onları yönlendiren kutsal birer mekân olarak öne çıkıyor.
Ancak bu türbelerin yol ortasında yer alması, hem tarihsel hem de kültürel anlamda bir hayli ilgi uyandırıyor. Ziyaretçilerin türbelerle ilgili merak ettikleri en büyük soru, bu türbelerin nasıl ve neden tam yolda yer aldığıdır.
Özellikle Tezveren Sultan Türbesi'nin bulunduğu bölgedeki restorasyon çalışmalarının ardından, bu mekân daha da dikkat çekici hale geldi. Tarihi doku korunarak yapılan yenilemeler, türbenin çevresinde modern dokunuşlarla zenginleştirilmiş alanlar yaratmış ve eski mermer yüzeyler yenilenmiştir. Bu sayede, hem türbenin hem de çevresinin görselliği arttı, estetik açıdan daha cazip hale geldi.
İKİ TÜRBENİNDE HİKAYESİ MERAK UYANDIRIYOR
Tezveren Sultan ve Gülbaba türbelerinin her birinin ardında ayrı ayrı ilginç ve merak uyandıran hikayeler bulunuyor. Gülbaba, bir efsaneye göre Ankara Türklerin egemenliğine geçtiğinde, yüzündeki gülümseme nedeniyle "Gül Baba" olarak anılmaya başlanmıştır.
Diğer bir rivayete göre, Gülbaba’nın cesedi bozulmadan bulunduğu ve onun bir ahi olduğu söyleniyor. Gülbaba Türbesi, Hacı Bayram-ı Veli Türbesi’ne oldukça yakın bir konumda yer alırken, bu türbenin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır.
Tezveren Sultan Türbesi ise hem halk arasında çok bilinen hem de dikkat çeken bir başka gizemli mekândır. Tezveren Sultan’ın hayatı ve kerametleri, birçok farklı rivayetle şekillenmiştir. Bir hikâyeye göre, Tezveren Sultan, çalıştığı konakta hanımına helva yapar ve bu helvayı evin beyi hacca gitmeden önce ona da götüreceğini söyler. Şaşkın bakışlar arasında, hacdan dönen ev sahibi gerçekten de elinde helva tabağıyla geri döner. Bu olay, Tezveren Sultan’ın kerametinin fark edilmesine yol açar. Sultan öldüğünde, konağın yanındaki caminin avlusuna gömülür. Ancak yıllar sonra şehir planlaması değiştiğinde, Tezveren Sultan'ın türbesi yol ortasında kalır. Halk arasında anlatılan bir başka rivayete göre, türbenin taşınmaya çalışıldığı sırada kullanılan baltalar kırılır ve bu yüzden türbe bulunduğu yerden taşınmaz.
TEZVEREN SULTAN TÜRBESİ RESTORE EDİLDİ
Tezveren Sultan Türbesi, geçtiğimiz ağustos ayında "Anafartalar Caddesi Sokak Sağlamlaştırma ve Kentsel Tasarım Yapım İşi" projesi kapsamında kapsamlı bir restorasyona tabi tutuldu. Bu restorasyon süreci, türbenin tarihi dokusunu koruyarak çevresini modernleştirmeyi amaçladı. Restorasyon çalışmalarının ardından, türbe çevresindeki binaların özgün mimarisi de korunarak sokak dokusu yenilendi. Eskimiş mermer yüzeyler tamamen yenilenerek türbenin hem estetik açıdan hem de dayanıklılık açısından önemli bir iyileştirme sürecinden geçti.
Proje, bölgenin kültürel değerini artırmayı ve türbe çevresindeki alanları daha cazip hale getirmeyi hedefliyor. Ayrıca, modern dokunuşlarla güncellenen bu alanda yerel halkın ilgisi daha da arttı. Bu sayede, Tezveren Sultan Türbesi, hem estetik olarak yeniden hayat bulmuş hem de tarihi atmosferiyle geleceğe taşınması sağlanmış oldu.