Çanakkale'nin Bayramiç ve Çan ilçelerine bağlı Hacıbekirler, Yanıklar, Muratlar ve Halilağa köylerinde yaşayan köylüler, Truva Bakır Madencilik'in "Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesine karşı seslerini duyurmak için Danıştay’a çağrıda bulundu. Köylüler, yıllardır emek verdikleri çam ormanlarının kesildiğini ve bu durumun köy yaşantılarını olumsuz etkilediğini belirterek "Adalet bekliyoruz, hem de çok acil!" ifadeleriyle Danıştay'dan yürütmenin durdurulması talebinde bulundu.
"AÇ MI KALALIM?"
Madenin ormanlık alanlarda yürüttüğü faaliyetler nedeniyle her sabah testere seslerinin evlerinden duyulduğunu söyleyen köylüler, hayvanlarını otlattıkları meralar, tarım alanları ve bahçelerinin de maden sahasına dahil edileceğini belirtti. “Topraklarımızı satmadık, kamulaştırma davaları açıldı. Yiyeceğimiz, içeceğimiz bu topraklardan çıkıyor maden hepsini elimizden alacak. Aç mı kalalım?” diyen köylüler, yaşadıkları durumu anlatırken gözyaşlarına hakim olamadılar.
"DEVLETİMİZ BİZİMDE SESİMİZİ DUYSUN"
Köylüler, Hacıbekirler köyüne yapılacak göletin madenin su ihtiyacını karşılayacağını, bununla birlikte Kocabaş Çayı’ndan da su alınarak köylerin su kaynaklarının tehlikeye gireceğini ifade etti. Kirazlı köyündeki altın madeni projesinde yaşanan ekolojik tahribatı hatırlatarak aynı felaketin kendi köylerinde yaşanmasını istemediklerini vurgulayan köylüler, Danıştay’dan acil yürütmeyi durdurma kararı beklediklerini belirtti.
"Köylerimiz yıllardır sulu tarıma geçmek için, hayvanlarımız için gölet bekliyordu. Hacıbekirler’e gölet yapılacaktı. Seviniyorduk. Ama şimdi madenin su ihtiyacı için iki adet gölet yapılacağını öğrendik. Bu göletlerin suyu da köylerimizin su kaynaklarından sağlanacakmış. Biz susuz kalacağız. Bu göletler de yetmeyecek diye Çan’ın Kocabaş Çayı’ndan da kanal ile su alınıp getirilecekmiş madene. Çan’ın 55 köyünü besliyen Kocabaş çayı da susuz kalacak. Biz susuz yaşayamayız. Hayvanlarımız susuz yaşayamaz. Kirazlı köyünde altın madeni projesi için kesilen yüzbinlerce ağacı gördük. Ormandan geriye hiçbirşey kalmadı. Biz o manzarayı hiç unutmadık. Devletimiz halkın hukuksuzluğa tepkisine kulak verdi ve projeyi iptal etti. Çok sevindik. Bizim de sesimizi duysun."
"KÖYÜMÜZÜ MADENE VERMEK İSTEMİYORUZ"
Hacıbekirler köyünde 64 yıldır yaşayan Zeynep Yıldırım, köylerinin madene verilmesine karşı çıktıklarını vurgulayarak şehir dışındaki çocuklarının da aynı düşüncede olduklarını belirtti. "Büyüklerimizden yardım istiyoruz" diyen Yıldırım, elinde tuttuğu çam dalını göstererek, dört yıl önce kanser tedavisinde köyde bolca bulunan çam ağaçlarının özsuyunu kaynatarak sağlığına kavuştuğunu ifade etti. "Köyümüzü hiçbir zaman madene vermek istemiyoruz. Büyüklerimden yardım istiyorum, ne olur sesimizi duyun. Yıllardır sesimizi duyuramadık, üzülmekten ağlayacak göz yaşımız kalmadı" dedi.