Umutlar her yıl yeşerir ve sonra sonbahar yaprağı gibi solar.
Hayır hayır.
Bu bir aşk dizesi yada romantik bir romandan alıntı değil!
Tam aksine gerçeğin ta kendisinin ifadesi.
Polatlı çiftçisinin yaşadığı zorlukları anlatmaya kelimelerin yetmediği zamanlarda ancak böyle süslü cümleler kurarak belki birilerinin etkilenerek bu işe kalıcı bir çözüm bulmasını sağlarız diye kurulmuş cümleler.
Tarihte nice medeniyete can vermiş, nice tarihin önemli kırılma noktalarına şahitlik etmiş yüzyıllar ötesinden gelen Sakarya Nehri..
doğal yaşamın en büyük değerlerinden biri olmasının yanında tatlı su kaynağı olarak da giderek küresel ısınmaya bağlı olarak değerli olan bir su kaynağı.
Ancak son 10 yıl içinde bu tarihi zenginlik giderek yok olmaya yüz tutmuş durumda.
Öyle ki, Sakarya Nehri’nin bırakın ötesini doğduğu ve beslendiği kaynaklarda bile ciddi sıkıntılar yaşanıyor.
Akademik olarak mutlaka araştırılarak gerekli tedbirlerin alınması, doğal yaşamın korunması noktasında bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor.
Önümüzdeki 50 yıl için tatlı su kaynaklarının yok olacağı Dünya’nın en saygın üniversiteleri ve bilim adamları tarafından makaleler halinde Dünya’ya duyurulurken ve önlemlerin alınmasına ilişkin hükumetlerin bu konuda yatırım yapmaları istenirken, biz 10 yıldır Gökpınar Barajı’nı bitiremedik.
Devlet Su İşleri tarafından sadece bu yıl içinde pek çok gölet ve baraj açılışlarına şahitlik ettik.
Tarım Bakanlığı tarafından onlarca haber yapıldı.
Ancak hiç birinde Polatlı ve Eskişehir tarımının kurtuluşu, aynı zamanda en ciddi tatlı su kaynağı olan Sakarya Nehri ve Porsuk Çayı’na ilişkin herhangi bir çalışma yada önlem açıklaması okumadık.
Bu memleketin Dicle’si, Fırat’ı, Kızılırmak’ı, Tuna’sı ne ise Sakarya ve Porsuk Çayı da odur.
Çünkü Sakarya Nehri sadece bir akarsu değil.
Türk yurdunun simgesi, tarihsel stratejik bir su kaynağı.
Günümüzde ise milyonlarca liralık katma değer, milyonlarca ton ürün, çiftçinin geçim kaynağı olmuştur.
Biri de çıkıp, şu Sakarya meselesini çözüme kavuşturmak için taşın altına eli koyacak mı acaba?
Böyle bir babayiğit inanın hepimizin kahramanı olacaktır.