Hayatımız boyunca hedeflerimize doğru yürüdüğümüz yolda karşımıza pek çok engel çıkabilir. Kimimiz bu engellere göğüs gerer mücadele eder ve onu aşma çabasına girer kimimiz ise karşılaştığımız bir engelde ya yönünü değiştirir ya da yolunu… Bilmeyiz ki hayatımızda karşımıza çıkan bazı engeller aslında yıllarca beklediğimiz fırsatları da içinde barındırıyordur.
Bu durumu şu hikayeyle özetlemek mümkün:
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş, neler olacak diye beklemeye başlamış. Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler ve kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirmiş. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyor demişler. Sonunda saraya meyve sebze getiren bir köylü çıkagelmiş. Sırtındaki küfeyi yere indirmiş, iki eliyle kayayı kavradığı gibi yolun kenarına çekmiş. Tam yoluna devam edecekken kayanın olduğu yerde bir kese dikkatini çekmiş. Keseyi açmış ki ne görsün, çil çil altın… Kesenin içinde bir de kralın notu varmış. Kral notta "Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" demiş. İşte o köylü bugün dahi birçoğumuzun farkında olmadığı bir ders almış. Hayatta karşımıza çıkan engeller bazen yaşam şartlarımızı iyileştirecek birer fırsat olabilirler…