İstiklal marşımızın kabulunun 99 .yıldönümü. 1920 yılının 7 kasımında maarif vekaletinin (milli eğitim bakanlığı)açtığı 500 er liralık ödül biçilen milli marş güfte ve beste yarışmasında yarışmaya gönderilen 700 den fazla şiirle istenilen sonucun elde edilememesi üzerine maarif vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver ve bazı dostları Mehmet Akif bey e müracat ettiler.Akif ise para ödülünden dolayı yarışmaya katılmak istemiyor ve teklifleri geri çeviriyordu.En nihayetinde kendisine kazansada para ödülü verilmeyeceği sözü verildi.,böylelikle şiirini Ankara da taceddin dergahında yazdı. İstikal marşı mecliste 3 defa Hamdullah Suphi bey tarafından okunmuş ve tüm mebuslar tarafından ayakta alkışlanmıştır.Mustafa Kemal paşa ya en beğendigi kıta sorulunca onuncu kıta olduğu söylemiştir.12 mart 1921 istiklal marşının meclis tarafından resmen kabul ediliş tarihidir.500 liralık para ödülünü makbuz karşılığı almak zorunda kalan Mehmet Akif bu parayı dostlarının şahitliğinde Hilal-i Ahmer (Kızılay )a bağışlamıştır.O benim milletime aittir diyerek milletimizin eseridir,marşıdır açıklamasını yapmıştır. Şu anda İstiklal marşının kabulunun 99 .yılındayız. Tüm kıtalarında her satırının yüreklerimizi ,milli duygularımızı kabarttığı marşımızın özümsemek varlığımız demektir.Tüm büyüklerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.
*Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok,ırkıma yok izmihlal
Hakkıdır,hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakka tapan milletimin istiklâl *
Evet Korkma milletimizin istiklal, yok yok olma dağılma izmihlal. Selam ve dua ile.