Kendi insanını hor görüp aşağılamak hangi zihniyetin bir tezahürü olabilir?


Kendi toplumuna ve kendi medeniyetine yabancı olup başka yabancı medeniyetlerle yoğrulmayı anlamak hiç de kolay değil.


İstanbul Büyükşehir Belediyesinde geçtiğimiz günlerde yaşanan olayı pek çok kişi gibi ben de tam anlayamamışım.


Biz Amerika’da okumadığımız, Batı medeniyeti ile aşırı derecede hemhal olmadığımız için İstanbul Büyükşehir Belediyesinde 3 maaşlı ( 38 bin TL) o bayanın yaptığı ince (!) espriyi anlayamamışız.


Sadece başörtülülere takık bir zihniyetin densizliği zannedilmişti.


Sosyal medyada bir arkadaşın paylaşımıyla jeton düştü.


Aslında onun jeton de sonradan düşmüş.


Normalde bu toprakların insanlarından hiç kimsenim midesinin kaldırmayacağı o detayları sizlerle paylaşmak istedim.



İtfaiyeci Fantezisi


Ter Kokusu


Ayın 13’ü Cuma’ya Denk Gelirse


“Densiz bir yöneticinin bekar kız personellerine “İtfaiyecilerle Kaynaşma” tavsiyesinde bulunmasını önce pek kavrayamadım. Biraz araştırınca bu bayağı espirinin kaynağının Amerika olduğunu öğrendim. Amerika’da evlenmemiş kızlar için üretilen “Yangın çıksa da yakışıklı bir itfaiyeci seni alevlerin arasından kucaklayıp çıkarsa, aşık olup evlenseniz” şeklinde dolaşan ifade daha sonra belaltı ve gayrı ahlâki bir deyim halini almış.


“Başınızı örttüğünüz için ter kokuyorsunuz” şeklindeki rezil ve alçak ifadeyi bizim yerli budaklı odunlardan duyuyorduk ama bu itfaiyeci kepazeliği ithal. Muhtemelen bu lafı eden yönetici Amerika’da eğitim gördüğünden refleks ve esprileri de Amerikanvâri. Yerli tarafı da sadece başörtüsü-ter kokusu mantalitesi.


Bir kaç sene önce tv seyrederken sunucu bazı aksiliklerle karşılaşmıştı. Bir kaç şey ters gidince “bugün de ayın 13’ü cuma değil ama nedense üzerimde bir uğursuzluk var” deyivermişti. Oysa ne ayın 13’ü, ne de cuma günü müslümanlar için uğursuzdur. Batılılar için öyle olabilir. Bu lafı söyleyebilmek için insanın bu ülkenin değerlerinden tamamen habersiz batı yetiştirmesi bir moron olması icabeder.


Bu itfaiyeci meselesinin derinliklerinde böyle bir şeyler yatıyor demek ki.


Bu haltı yiyen şahsın hem hakaret ettiği başörtülülerden, hem de ırz düşmanı îmâsı yaptığı itfaiyecilerden özür dilemesi ve defolup evine gitmesi gerektiği kanaatindeyim”. Y.Z.S.


Ne diyelim Allah insanı kendi insanına tepeden baktırmasın; kendi toplumuna, kendi kültürüne ve kendi medeniyetine yabancı etmesin.