Ramazan Bayramını da geride bıraktık çok şükür.
Yaşadığımız müddetçe asla unutmayacağımız bir
Ramazan ayını ve akabinde Arefe gününü de kapsa-yan 4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının yaşandığı bir Ramazan Bayramını yaşadık.
Sabah erkenden kalkıp Camilere koşarak Bayram
namazlarını eda edemedik.
Bayram Sabahının kahvaltısında neşe ile oturamadık.
Çocuklar bayramlaşmak, şeker toplamak ve harçlıklarını elde edebilmek için konu komşulara gidemedi.
Büyüklerimizle bayramlaşıp ellerini öpemedik.
Tüm sevdiklerimizle, eş-dost, konu-komşu ve akrabalarla doyasıya bayramlaşıp hasret gideremedik;
kucaklaşamadık.
Teşbihte hata olmasın hani eskilerin bir sözü vardır:
“Allah sevdiği kuluna eşeğini kaybettirip sonrasında
buldururmuş” deyiminde olduğu gibi bir durumu
yaşıyoruz.
Son zamanlarda insanların pek önemsemediği, bayramları tatile gitmek için bir fırsat olarak kullandığını bir hatırlayın.
İmkanı olduğu halde masraftan kaçıp, büyüklerin
ayaklarına gitmeye üşendiği ve telefonla kuru kuruya Bir bayramlaşma ritüeli haline getirenler bile içlerinden derin ahlar çekmek zorunda kaldılar.
Çocuklar anne babalarının, torunlar dede ve ninelerinin ellerini doyasıya öpemedi.
Hasretle bağırlarına basamadı büyükler yavrularını.
İnşallah Korona Virüsü sebebiyle yaşadıklarımızdan
gerekli dersi almışızdır.
İnşallah son yaşadıklarımız bizlere ders olmuştur.
Tüm dünyada pandemi halini alan salgın ülkemizde
de kontrol altına alındı. Ve saldın ciddi oranda bir
yavaşlama eğilimine girdi.
Çok uzak olmayan bir zamanda daha da rahatlayacak ve eski günlerdeki gibi olmasa da normale dön-meye başlayacağız.
Herkes bu süreçten gereken dersi çıkardı mı orasını
bilemem.
En azından ben, şahsen, bizzat kendim çok büyük
dersler çıkardım.
Dünyanın ne kadar boş olduğunu, yok yere insanlarla itişipkakışmamanın gerektiğini, yoktan yere
kalkıp kırmamak gerektiğini öğrendim.
İnsanların insanlarla var olduğunu öğrendim.
Ne kadar gıcık kapsam da insanlarla diyalog kura-bilmemin ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğrendim.
Sokaklarda hesapsızca kimsenin karışmadığı bir şekilde dakikalarca hatta saatlerce yürüyebilmenin ne
kadar büyük bir nimet olduğunu öğrendim.
Cenabı Allah'ın yarattığı ve mükemmel bir ahenk
içindeki tabiatın canına ne kadar okuduğumuzu öğrendim.
Ufak-büyük demeden bu hayatta değersiz hiçbir
şeyin olmadığını öğrendim.
Ne kadar boş işlerle meşgul olduğumuzu öğrendim.
Hemen her şeyin kadir ve kıymetinin bilinmesinin
gerektiğini öğrendim.
Hemen herkes bu süreçten gereken dersi çıkarabildi
mi sizce?
Sanmam.
Bazıları hala bencil, hödük ve kütük olmaya devam
edecek.
İnşallah biz onlar gibi olmayız.
Bu süreçte ölen pek çok kişi sadece birkaç görevli
tarafından gömüldü. Sevdiklerinin, eş dost ve akrabalarının haberi bile olmadı. Haberi olanlar da kısıtlamalardan dolayı en yakınlarının, en
sevdiklerinin cenazesine bile katılamadı.
Siz siz olun varken kıymet bilmeyi, şükretmeyi, kanaati vs vs. hakkıyla bilin.