Gülmek için şakaya ihtiyacımız yok. Gülmek daha çok kahkaha yaratır.
Beynimiz öyle tasarlanmıştır ki, birinin güldüğünü duyduğumuzda hep birlikte güleriz. Etrafımızdaki herkes gülerken kahkahaya direnmek zordur.
Kahkaha öğrenmeyi de kolaylaştırdı. Okuldaki en sevdiğiniz öğretmeni düşünün ve büyük olasılıkla neşeli bir öğretmen düşüneceksiniz. Araştırmalar gösteriyor ki kahkaha yaklaşımı, öğretmeye karşı poker yüzlü yaklaşımdan çok daha iyi.
Ne yazık ki, kahkaha yaşla ters orantılıdır, yaşlandıkça daha az güleriz.
Kahkaha gönüllü bir eylem değil. Elbette patronunuzun şakalarına kibarca gülüyorsunuz, ama bu gerçek bir kahkaha değil. Aslında kahkaha, belki de iki kişinin paylaştığı ilişki türünün bir göstergesi.
Gülmek problemlerinizi ortadan kaldırmaz ama onları daha katlanılır hale getirir. Kahkaha kadar basit ve doğal bir şey, bizi daha etkili iletişimciler yapabilir, insanlar olarak daha çok sevebilir ve kaygımızı azaltabilir.
Öyleyse kahkaha "rezervlerinizi" artırın, kendinizi üzgün hissettiğinizde bakmak için komik şakalar, videolar ve çizgi romanlar bulundurun.
Şu andan itibaren, daha iyi bir yaşam için daha çok gülün!
GİZEM UÇAR