İslam ülkelerinin tamamına yakınında (ülkemizi tenzih ederim) din ile devlet işleri iç içe olduğundan; devleti ele geçiren kadrolar kendilerini rahmanileştirmek suretiyle ekonomik ve siyasal çıkarlarını korumak, gözetmek ve büyütmek uğruna halka zulm edebilmekte ve bunda bir an bile tereddüt etmemektedirler. Bu yönetim biçimlerini (otokrasi) geçmişte Libya’da, Irakta günümüzde bütün Arap ülkelerinde gördük ve görmeye devam ediyoruz. Halk yığınları bu ülkelerde köle gibi sefalet yoksulluk ve hatta açlıkla baş başa kalmışlardır.
Böyle yönetilen ülkelerde iktidarların Sefahati ile halkın sefaleti yan yanadır.
Din adamları iktidarın vesayetinde olduğundan yüce kitabımızda ki sefahati, hırsızlığı, haksızlığı anlatan ayetlerin yanından bile geçmezler. En büyük günahın kul hakkı olduğundan hiç bahsedemezler.
Örneğin; NECM suresi 39 ayetten (emeğinden başkası senin değildir) bihaberdirler. Üstelik yoklukla imtihan olunmanın mukaddes bir görev olduğunu anlatırlar.
Din ile devlet koalisyonunun kötü haksız ve insan haklarını
Hiçe sayan uygulamaları artık
Yadırganmaz bir hal almıştır.
Toplum sessiz ve tepkisiz hale dönüştürülmüştür.
Allaha şükürler olsun bu ülkelere büyük ölçüde benzemiyoruz.
15 Temmuz'da bunu savdık.
Lakin hala kırıntılarının mevcut olduğu da yapılan tutuklamalarla
Kamuoyuna yansımaktadır.
Bir diğer hususta ekonomik gidişat;
Mevcut gidişatın vahametini
Cumhurbaşkanına tam olarak iletmedikleri kanaatindeyim.
Bu iletim görevini yapmayan danışmanların mebusların veya partideki ileri gelenlerinden bir kısmının halktan ne kadar kopuk oldukları ve Cumhurbaşkanına verdikleri zararlar da halkoyu nezdinde az değildir.
Bir tanesi kalkıp kuru ekmekle karnı doyuyorsa aç değildir diye halkı hakir görürse,
Birisi geçinemediğini beyan eden çiftçinin telefonunun markası ile ilgilenip dalga geçer gibi konuşursa halktan kopmuşlar demektir.
Cumhurbaşkanının böyle dostları varken düşmana ihtiyacı yoktur. Yukarıda yazımın başında ki olumsuz sistemlerin ülkemize yansımalarını engellemek için siyaseti emelleri uğruna kullananları halka tepeden bakanları ayrık otu gibi ayrıştırıp onları uzak tutmak gerekir
diye düşünmekteyim.
Saygı ve sevgilerimle