Üniversitelerarası Kurul toplantısı, 10 Temmuz tarihinde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) binasında gerçekleştirildi. Toplantı sonrası açıklamalarda bulunan YÖK Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kaldırıldığını duyurdu.

Bu adımın, üniversite programlarının kalitesini artırmayı amaçladığını söyleyen Özvar, vakıf üniversitelerinin de bu doğrultuda planlama yapmalarını beklediklerini belirtti. Geçtiğimiz yıl bin 308 programa 80 binden fazla öğrencinin yerleştiğini hatırlatan Özvar, ikinci öğretim programlarının kalitenin artırılması için kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Özvar, YÖK’ün gelecek dönem için belirlediği vizyonun önemli başlıklarından birinin istihdama duyarlılığı oluşturduğunu, bu çerçevede istihdamla bağı zayıflayan programların kontenjanlarının kademeli olarak azaltılacağını açıkladı.

Yök'ün Kararına Eğitimcilerden Tam Not

Alınan bu kararın ardından Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla ilişkiler ve Reklamcılık bölümü Bölüm Başkanı Doç. Dr. Zübeyde Süllü, verilen bu kararın eğitimciler ve öğrenciler tarafından olumlu ve olumsuz yönlerini Polatlı Postası Haber Sitesi'ne değerlendirdi.

Balıkesir’in kurtuluşunun 102. yılı Anıtkabir’de coşkuyla anıldı! Balıkesir’in kurtuluşunun 102. yılı Anıtkabir’de coşkuyla anıldı!

"KARARI OLUMLU BULUYORUM"

Doç. Dr. Süllü, ikinci öğretim programlarının kaldırılmasını oldukça olumlu bulduğunu belirtti ve akademik kadroların bu karar sayesinde daha verimli olacağını vurguladı. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi olarak genç bir fakülte olduklarını belirten Süllü, mevcut öğretim kadrolarının yetersizliği nedeniyle ikinci öğretim programlarının kaldırılmasının kendileri için olumlu bir gelişme olacağını ifade etti. Süllü, ikinci öğretim programları nedeniyle eğitimciler olarak, haftanın bir çok günü uzun saatler boyunca mesai yapmanın kendilerini yorduğunu belirterek, alınan kararın eğitime olumlu yönde etkilerinin olacağının altını çizdi.

"İkinci öğretim programlarının kaldırılmasını oldukça olumlu buluyorum. Bu karar hakkında birçok akademisyenin aynı görüşte olduğunu düşünüyorum. Alınan kararın tabii ki de eğitime etkileri olacak. Bu etkilerin olumlu yönde olacağına inanıyorum. Biz,  Kastamonu Üniversitesi iletişim fakültesi olarak, oldukça genç bir fakülteyiz ve henüz öğretim üyesi kadromuzu tamamlayabilmiş değiliz. Az sayıda hocamız çalışıyor ve bizleri destekleyen yine az sayıda araştırma görevlisi arkadaşımız var. Bu kadro ile birinci öğretim derslerini verdikten sonra ikinci öğretim derslerini de vermek, bizler için oldukça zor ve yorucuydu. Bu sebepten ötürü, haftanın bir çok günü uzun saatler boyunca mesai yapmamız gerekiyordu. Yeni alınan kararla birlikte eğitimciler olarak, bizlerin enerjisi ve zamanı artacağı için fakültemizde vereceğimiz eğitimin de daha olumlu yönde güçleneceğini umuyorum."

Yök'ün Kararına Eğitimcilerden Tam Not (2)

Doç. Dr. Süllü, alınan kararın eğitim öğretim sistemini olumlu yansıyacağını, akademik kadroların daha fazla zaman kazanacağını ve laboratuvar ile derslik kullanımında kolaylık sağlayacağını belirtti. Ayrıca, üniversitelerin yönetimsel iş yükünün azalacağına da dikkat çeken Süllü, ikinci öğretim programlarının kapatılmasının uzun çalışmalar ve araştırmalar sonucunda alındığını düşündüğünü belirtti. Türkiye’de bazı alanlarda eğitim fazlası ve işsizlik sorunlarının yaşandığını ifade eden Süllü, bu doğrultuda günümüzün ve geleceğin ihtiyaç duyduğu alanlarda eğitim verilmesinin daha anlamlı olduğunun altını çizdi. YÖK’ün ikinci öğretim programlarını sonlandırmasının yanı sıra, bazı alanlarda öğrenci sayısını kademeli olarak azaltması kararını da olumlu bulduğunu belirten Süllü, istihdam fazlasının kontrol altına alınmasının önemli olduğunu ifade etti.

"İ.Ö PROGRAMLARI ÖĞRENCİLERİN YAŞAM TARZLARINA UYGUN GELİYORDU"

İkinci öğretim programının öğrenciler açısından olumlu ve olumsuz yönleri olduğunu ifade eden Süllü, bazı öğrencilerin eğitim öğretim ihtiyaçlarını karşılamak adına, ikinci öğretim programlarını tercih ettiklerini belirtti. Bu yönden çalışan öğrenciler için ikinci öğretim programlarının olumlu bir uygulama olduğuna ifade etti. Süllü, gündüzleri çalışan öğrenci sayısının yüzde 15'i geçmediğini belirterek, bazı öğrencilerinde yaşam tarzı alışkanlıkları nedeniyle, ikinci öğretim programlarını tercih ettiklerini söyledi. 

"İkinci öğretim programları hem olumlu hem de olumsuz özellikleri bulunan programdı. Örneğin, bazı öğrenciler gündüz çalıştıkları için akşam saatlerinde okula gelmeyi tercih ediyorlardı. Fakat, ikinci öğretim programlarına kaydolan öğrencilerin hepsi çalışan öğrenciler değil. Benim gözlemlerim kadarıyla çalışan öğrencilerin oranı  yüzde on beşi geçmiyor. Hatta ikinci öğretime kayıtlı olduğu halde birinci öğretimden ders almak isteyen ve bu yönde talebi olan öğrencilerin sayısı da oldukça fazla.  Çalışan öğrencilerin yanı sıra, ben bazı öğrencilerin gündüz derslere gelmek istemediğini düşünüyorum. Günümüz gençliğinin özellikle Z kuşağının, yaşam alışkanlıkları çok değişti. Bu öğrenciler, genellikle günün geç saatlerinde uyuyup gündüzleri geç saatlerde uyudukları için ikinci öğretime kaydolmak onların yaşam tarzlarına daha uygun geliyordu. Bu nedenle ikinci öğretime kaydoluyorlardı diye düşünüyorum. Başta çalışan öğrenciler olmak üzere, mutlaka bu karardan etkilenen çok sayıda öğrenci vardır. Fakat, bu gençlerin okullaşması içinde, zamanla bir orta yol bulunacağına inanıyorum." 

Muhabir: KÜBRA AÇIKGÖZ