İsmail Şenay, her sabah ağabeyi İdris Şenay ile birlikte Batıkent Ebubekir Camii’ne giderek sabah namazını kılıyor. Namazın ardından evine dönüp kahvaltısını yaptıktan sonra tekrar camiye gitmek için yola koyuluyor. Saat 08.30 ile 09.00 arasında camide olan Şenay, öğle namazına kadar burada dua ediyor, zikir çekiyor ve ibadetine odaklanıyor. Öğle namazından önce cemaatin toplanmaya başladığı saatlerde ise onları karşılayarak sohbetlere katılıyor ve cami içerisindeki neşeli halleriyle herkesin gönlünü kazanıyor.
İsmail Şenay'ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, çok sevdiği cami imamı Özkan Arıkan’ı cemaatten kıskanması. İmam öğle namazını kıldırmak için camiye geldiğinde Şenay onu sarılarak karşılıyor ve yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Bu renkli görüntüler, cemaat tarafından tebessümle karşılanıyor. Namaz öncesi cami içerisinde şakalaşan Şenay, çocuklar gibi eğleniyor ve caminin adeta neşe kaynağı haline geliyor. Öğle ezanının ardından cemaatle birlikte safa duran Şenay, her gün cemaatten birinin getirdiği yiyeceği alarak evine götürüyor ve yemeğini 89 yaşındaki annesi Cevriye Şenay ile paylaşıyor.
Öğle yemeğinden sonra tekrar camiye dönen İsmail Şenay, cemaatle sohbet edip şakalaşarak vaktini geçiriyor. İkindi namazını da camide kıldıktan sonra akşam namazına kadar dua ediyor ve dinleniyor. Akşam namazını da camide eda ettikten sonra evine dönen Şenay, yatsı namazı için tekrar camiye giderek ibadetini tamamlıyor. İsmail Şenay, sadece cami cemaati tarafından değil, tüm mahalle sakinleri tarafından da seviliyor.
“İSMAİL'İN BANA BİR YÜKÜ YOK”
Anne Cevriye Şenay, oğlunu anlattığı İHA muhabirine, “İsmail'in bana bir yükü yok. (Gece) İsmail beni yatırmayınca yatağına girmez. Pijamalarımı getirir ve terliğimi çevirir. Hiç bana bir yükü yok İsmail'in. İsmail'in kimseye bir yaramazlığı yok. İsmail doğduğunda burnu ve kulağı hiç yoktu. Hiç kemiği yoktu. Doktor ‘Bunu denize koyacaksınız. Kuma gömeceksiniz. Kemikleri gelişecek. Yoksa evden çıkmaz. Yatalak kalır bu çocuk' dedi. Onun dediğini tuttuk. 3,5 yaşında yürüttük. Bunun için Kuş Adası'nda bir arsa aldık. ‘Deniz yakın, kuma koyalım' diyerek. Öyle uğraştık hacı amcanla ikimiz” dedi.
“CAMİDEN AYRILMIYOR”
Oğlunun zamanının çoğununu camide geçirdiğini belirten Cevriye Şenay, “Camiden ayrılmıyor, şimdi bir camisi var. Ağabeyleri boynuna kolye aldı, kaybolursa bilelim diyerek. İsmail'im çok iyi. Hiç bana yükü yok. Kendi üstünü kendi giyer. Sadece bir yıkamasını hora geçer, yapmıyor. Ah güzel İsmail'cim” diye konuştu.
“İSMAİL HOCAYA KOŞAR SARILIR, ŞAKALAŞIRLAR”
İsmail Şenay'ın ağabeyi İdris Şenay ise, “İsmail'e bakıyoruz, İsmail de annemize bakıyor. Camiye gelir. Bir tıraş olur, sakal tıraşı. Camiye çıkar oturur. İsmail'in günü camide geçer. Hoca gelir, İsmail hocaya koşar sarılır, şakalaşırlar. İsmail'i cemaat sever” dedi.
“İSMAİL'E PARA VER, ALMAZ”
Kardeşinin çok güzey huylara sahip olduğunu aktaran İdris Şenay, “İsmail'e para ver, almaz. 50 lira ver atar. Gösterir ‘Oraya attım' der parayı ama yiyecek getir, yer onu. Cami kuşu, camiden hiç ayrılmaz. Caminin önünde bankta oturuyor. Cemaat ve kimse yok. Karşıda bir komşumuz var. Öğretmen emeklimiz. ‘İsmail boş değil. İsmail camiye karşı dua yapıyor. Camiye karşı kendi kendine konuşuyor' diyor” ifadelerini kullandı.
“İSMAİL, BİZE ALLAH'IN EN GÜZEL EMANETLERİNDEN BİR TANESİ”
Batıkent Ebubekir Camii imamı Özkan Arıkan ise, “İsmail, bize Allah'ın en güzel emanetlerinden bir tanesi. İsmail tabiri caizse kalbi mescitlere bağlı olan genci anlatan efendimiz Hazreti Muhammed'in buyurduğu gibi İsmail bizim için caminin gülü ve kuşu. Tabiri caizse camimizin adeta bir türbesi. İsmail sabah saat 08.30 ila 09.00 gibi gelir camimize, kendi tesbihatı var. Tespihini çeker, biraz istirahatini yapar ve duasını yapar” ifadelerini kullandı.
“NAMAZLARINI HİÇ CAMİNİN DIŞINDA KILMAZ”
Arıkan, “Cemaatimiz gelmeye başlayınca İsmail şakalaşmaya başlar. En son ben geldiğimde de benimle ayrı bir şakalaşmaya çalışır. Cemaat gelir bana sarılır ama beni paylaşmaz. Kendisi illa benimle şakalaşacak. İsmail bize çok güzel bir emanet. Namazlarını hiç caminin dışında kılmaz. Namaz vakitlerinden önce gelir. Sonra ben namaza durduğum zaman gelir, birinci rekatta sanki seferiymiş gibi çeker gider. İkindi namazına İsmail yine gelir” diye konuştu.
“HER SALADAN SONRA AĞLAR”
İsmail Şenay'ın hayatının merkezinde cami olduğunu anlatan Arıkan, “İsmail bizim için ilahi söyler, zikir çeker, bazen de dua eder. Bizim ihtiyacımız olan o zaten. İsmail aynı zamanda çok da duygusal. Sala okunduğunda İsmail kapının dışına çıkıp, sala bittikten sonra benim yanıma gelir ağlar. Büyük ihtimal rahmetli babasını özlüyor ya da başka bir duyguya kapılıyor ki her saladan sonra ağlar” şeklinde konuştu.
“KANDİL GECELERİNDE BİZ DUAMIZI YAPTIKTAN SONRA İSMAİL DUA EDER”
İsmail Şenay'ın kandil gecelerini de hiçbir zaman unutmadığını dile getiren Arıkan, “Her perşembe akşamı İsmail, ‘bugün temizlik yapacağını, banyo olacağını ve yarın cuma olacağını' söyler. Bir gün öncesinden haber verir. Kandil gecelerinde biz duamızı yaptıktan sonra İsmail dua eder” dedi.
“BİRKAÇ CEMAATİNİN NAMAZA BAŞLAMA VESİLESİ”
Cami cemaatinden herkesin İsmail Şenay'a alıştığını söyleyen Arıkan, “Bence buradaki birkaç cemaatin namaza başlama vesilesi. İnsanlarımıza Allah böyle bir vesile verince İsmail'in bize olan emanet haliyle, konuşmadığı halde camiden çıkmayan İsmail, ‘Ben neden 5 vakit namazımı kılmıyorum' diyerek adeta İsmail birilerine namaza başlatma vesilesi oluyor. Biz İsmail'i, İsmail de bizi çok seviyor” ifadelerini kullandı.