Ankara'nın Ulus semtinde, Doğanbey Mahallesi Susam Sokak'ta bulunan Hallacı Mahmud Türbesi, Osmanlı dönemine ait tek kubbeli camiler tipini temsil eden Hallac Mahmud Mescidi’nin bir parçası olarak ziyaretçilerini bekliyor. Ancak türbenin önemi yalnızca mimari özelliklerinden değil, taşıdığı derin hikâyeden kaynaklanıyor.
EVLİYA ÇELEBİ’NİN RÜYASIYLA ORTAYA ÇIKAN HİKAYE
Evliya Çelebi’nin ünlü Seyahatname’sine konu olan Hallacı Mahmud Türbesi, 16’ıncı yüzyıldan bugüne gelen bir öyküye sahip. Çelebi’nin anlatımına göre Hallacı Mahmud, Hacı Bayram-ı Veli’nin manevi hocası ve Ankara’nın saygıyla anılan sufilerinden biridir. Ünlü seyyah, Ankara ziyareti sırasında Hacı Bayram Veli’yi ziyaret ederken Hallacı Mahmud’un rüyasında kendisine göründüğünü ve sitemle “Bana bir Fatiha okumadan geçip gidiyorsun” dediğini yazmıştır.
“BEN ER SULTAN’IM BENİ ZİYARET ET”
Evliya Çelebi, rüyasında gördüğü zatın kim olduğunu bilmediğini ifade etmiştir. Ancak rüyadaki şahıs, kendisinin “Engürü'deki (Ankara) Er Sultan” olduğunu ve Odunpazarı'ndaki türbede bulunduğunu açıklamıştır. Sabah namazından sonra rüyasında tanımladığı bir kişinin rehberlik edeceğini belirten bu zat, kendisini ziyaret edenlerin hem dünyada hem ahirette mutluluk bulacaklarını söylemiştir.
Hacı Bayram-ı Veli’nin manevi hocalarından biri olan Hallacı Mahmud, Evliya Çelebi’nin bu anlatımıyla tarih sayfalarına kazındı. Ancak, günümüzde Hacı Bayram Veli’yi ziyaret edenlerin çoğu, onun bu hocasının türbesinden habersiz bir şekilde burayı atlıyor. Türbe, Ankara’nın tarih ve inanç turizmi açısından büyük bir değere sahip olmasına rağmen, hak ettiği ilgiyi görmüyor.
