Ankara Anfa Kongre ve Fuar Merkezi’nde, Türk siyasetinin merkez sağında iz bırakan liderler Süleyman Demirel, Adnan Menderes, Celal Bayar ve Turgut Özal’ın hatırasına anlamlı bir iftar yemeği düzenlendi. “Geleneksel Vefa Buluşması” adı altında gerçekleştirilen organizasyon, geçmişte Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi çatısı altında milletvekilliği ve bakanlık yapmış önemli isimleri bir araya getirdi.
Etkinliğe, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Faruk Köylüoğlu, eski Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Altınkaya ve birçok siyasetçi ile davetli katılım sağladı.
“ESKİ TÜRKİYE, HİZMET TÜRKİYE’SİYDİ”
Programın açılış konuşmasını yapan Mahmut Öztürk, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek, hukuk ve adalet eksikliğine dikkat çekti. Öztürk, şunları söyledi:
"Ülke olarak çok sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Gençlerimiz ve bizim kuşağımız büyük zorluklarla karşı karşıya. Döndük dolaştık ve yine aynı girdabın içine sürüklendik. Tüm yaşadığımız sıkıntıların temelinde adaletsizlik ve hukuksuzluk yatıyor. Oysa adalet ve hukuk, ekmek ve su kadar hayati bir ihtiyaçtır. Hepimizin inancı gereği adaletli olmak, Cenab-ı Allah’ın bir vasfıdır. Ancak bugün, ne yazık ki hak ve adaleti arayan bir duruma düştük. Millet saf dışı bırakıldı, keyfiyet ve şahsi menfaatler ön plana çıktı.”
Öztürk, özellikle geçmişte Türkiye’yi yöneten liderlerin hizmet anlayışına değinerek, günümüz siyasetine eleştirilerde bulundu. Öztürk konuşmasında şunları söyledi:
"Bugün ‘Eski Türkiye’yi yüzümüze vuruyorlar. Oysa bizim için eski Türkiye, hizmet demektir. Rahmetli Özal, Demirel, Menderes ve Bayar, bu ülkeye hizmet etmiş isimlerdir. Onların Türkiye’si, hukukun ve adaletin tanındığı bir ülkeydi. Türkiye’nin en büyük ihtiyacı, hukuka ve adalete inanan bir yönetim anlayışıdır. Eğer güvenilir insanları işin başına getiremezsek, ne kadar kaynak üretirsek üretelim, tüm çabalar boşa gidecektir. Bugün fakirlik artıyor, yoksulluk derinleşiyor. Bu gidişatı değiştirmek için adalete ve hukuka inanan insanlara ihtiyacımız var."
"KALİTELİ BİR SİYASET ANLAYIŞI İÇİNDE ÇALIŞTIK”
Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cengiz Altınkaya ise yaptığı konuşmada, merkez sağın tarihine ve Türkiye’nin gelişimine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:
"Süleyman Demirel, Adnan Menderes, Celal Bayar ve Turgut Özal, çok partili rejim içinde ülkemizi yöneten önemli liderlerdi. Türkiye’nin kabuk değiştirmesini, kalkınmasını ve nihayet dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmesini sağlayan dönemi yönettik. Bizler de o dönemde rekabet ettik, yarıştık. Ama bu, milletin refahını en hızlı şekilde artırma yarışıdır. Kaliteli bir siyaset anlayışı içinde çalıştık, mücadele ettik. O dönemden bu yana, hiçbir merkez sağ liderin miras kavgasına düştüğünü görmedik. Çünkü onlar, ülkeye hizmet etmeyi en büyük miras olarak kabul ettiler.”
Altınkaya, Türkiye’nin bugün de aynı irade ve kararlılıkla hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türk milletinin azim ve kararlılığı sürdükçe, geçmişte olduğu gibi gelecekte de her türlü zorluğun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Eğer güvenilir, tecrübeli ve liyakat sahibi kadrolarla yol alırsak, kısa sürede ülkemizi bu sıkıntılardan kurtarabiliriz” dedi.
“80 YILLIK BİRİKİMİ GELECEK NESİLLERE AKTARMALIYIZ”
Eski Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu da konuşmasında merkez sağın mirasına sahip çıkılması gerektiğini belirtti:
"Türkiye, 80 yıllık demokrasi geçmişini tamamladı. Eğer işler planladığımız gibi yürürse, Türkiye’nin dört bir yanında sizlerle buluşacağız. Bu buluşmalar sadece merkez sağın yaşayan nesliyle sınırlı kalmayacak. Bu geleneğin kültürünü ve terbiyesini almış yeni nesilleri de bu sürece dahil etmeliyiz. Çocuklarımızı da bu mirasa ortak ederek, Türkiye’nin kalkınma mücadelesini ve 80 yıllık siyasi mirasını daha geniş bir çerçevede anlatmalıyız."
Topçu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi teşkilatlarından birçok dava insanı burada. Bu tablo, davasına sahip çıkan insanların varlığını gösteriyor. Dünya üzerinde hiçbir ülke, yalnızca 49 yıl içinde Türkiye’nin gerçekleştirdiği kalkınma hamlesini yapamadı. Rahmetli Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Turgut Özal öncülüğünde, Türkiye büyük atılımlar gerçekleştirdi. Bugün geldiğimiz noktaya bu hamleler sayesinde ulaştık.”
“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YENİDEN İNŞA EDİLMELİ”
Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ise konuşmasında hukuk devleti ilkesinin Türkiye için olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugün hem ülkemiz hem de dünya, maddi ve manevi anlamda büyük bir kirliliğin içinde. Bu kirliliği temizlemenin tek yolu, adaletin ve merhametin kök saldığı vicdanların yeniden öne çıkmasıdır. Eğer bu değerlere sahip değilsek, hukuk devletinden ya da hukuk güvenliğinden söz edemeyiz. Bugün 104 hukuk fakültesi var, her yıl yüz binlerce hukukçu mezun oluyor. Ancak hukukun ve adaletin gerçek anlamını bilen, onu uygulayan insan sayısı çok az."
Kılıç, özellikle hukukun üstünlüğü konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını belirterek, "Türkiye’de hapishanelerde 400 bin mahkûm ve tutuklu bulunuyor. Böyle bir ülkede hukuktan ve adaletten bahsetmek oldukça zordur. İş dünyası korkutuldu, yargı baskı altına alındı, basın susturuldu, üniversite hocaları ve öğrenciler sindirildi. Ancak biz yine de iş adamlarından yatırım yapmalarını, akademisyenlerden ilim ve irfan üretmelerini, basından denetim yapmasını bekliyoruz. Köprüler, yollar ve binalar inşa edildi ama insan haklarının ve vicdanların imar planı yapılmadı. Asıl eksikliğimiz burada” diye konuştu.
