Beslenme Uzmanı Begüm Yağcı, yeni nesil gıda alternatifleri üzerine yaptığı konuşmada, gıda sanayilerinin tasarımlarında bireylerin gıdaya kolay erişimini sağlamayı ön planda tuttuklarını belirtti.
"YENİ DÜNYADA GIDA FARKLI BİR YÖNE DOĞRU GİDİYOR"
Yağcı, "Gıda sanayileri, bireylerin gıdaya daha kolay ulaşmasını istiyor, çünkü gıda sadece tüketilen bir madde değil, aynı zamanda sağlığı iyileştiren bir kaynak olmalı. İhtiyaç duyulan besinleri almak ve bunlardan fayda sağlamak önemli. Bu yüzden yeni gıda alternatiflerinde lif içeriği gibi öğeler yer alıyor, ayrıca bireylerin gıda ile daha fazla bağ kurabilmesi için haz veren özellikler de ekleniyor." dedi.
Yağcı, konuşmasında gıda takviyelerinin de önemine değinerek, yalnızca gıdanın değil, aynı zamanda toz ve tablet şeklinde alınan gıda takviyelerinin de önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. "Yeni dünyada gıda, farklı bir yöne doğru evriliyor. Yalnızca gıda değil, bu gıda takviyeleri de giderek daha fazla önem kazanıyor. İnsanların gıdalara ve takviyelere olan yaklaşımı değişiyor." diye ekledi.
"YOKSULLUĞUN PROTEİNLE DERDİ VAR"
Yağcı, yoksulluk ve açlık sorunlarını da gündeme getirdi. "Yoksulluğun proteinle derdi vardır" diyen Yağcı, açlık tanımının derinliğine dikkat çekti. Açlık konusunun günümüzde sıkça tartışılsa da hala çok kritik bir sorun olduğunu belirtti. "Açlık, sadece bir öğün atlamak değildir. Dünya nüfusu arttıkça, insanların protein ihtiyacı da artıyor. Bu, sadece gelişmiş ülkelerde değil, tüm dünyada büyük bir problem haline geliyor." dedi. Ayrıca, artan dünya nüfusuyla birlikte yaşam süresinin de uzadığını ve bu durumda nasıl besleyeceğimizin önemli bir soru olduğunu vurguladı.
"GIDAMIZ KİRLENDİ"
Begüm Yağcı, çevre kirliliğinin gıda üretimini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. "Bugün bir elma ile 30 yıl önceki elma aynı şey değil. Gıdamız kirlendi, iklim değişikliği var ve gıda üretmek artık eskiye göre çok daha zor hale geldi. Bu yüzden tarım politikalarını konuşmak zorundayız." diye söyledi.
"AFET BÖLGELERİNDE PROTEİN YETERSİZ"
Yağcı, afet bölgelerindeki gıda krizine de dikkat çekti. "Afet bölgelerine hala ekmek, su ve bisküvi dışında protein kaynakları ulaştırılamıyor. Yıllar geçmesine rağmen, bu bölgelerdeki çocuklar yeterli protein almadıkları için büyüyüp gelişemiyorlar." dedi.
Yağcı, bu bölgelerde çözüm için geleneksel yöntemlerle, örneğin et ya da yumurta göndermek yerine daha pratik ve sürdürülebilir gıda alternatiflerinin bulunması gerektiğini belirtti. "Peynir altı suyu gibi besin kaynaklarını daha yaygın hale getirmeliyiz. Bir öğrenci, sabahları 2 yumurta yiyemeyebilir, ancak sabah peynir altı suyu içerek gerekli proteini alabilir. Bu tür pratik çözümler çok önemli" diye ekledi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ DİLE GETİRİLDİ
Begüm Yağcı, yeni nesil tarım uygulamalarının da önemine değindi. "Peynir altı suyu gibi atık materyaller, doğru şekilde işlenirse katma değerli besinlere dönüşebilir. Bu tür uygulamaları yaygınlaştırmak, gıda üretiminde sürdürülebilirlik açısından kritik." dedi. Yağcı, afet anlarında protein tozlarının, geleneksel et gibi besinlerden daha pratik bir çözüm sunduğunun altını çizdi. "Günümüzde protein tozları gibi ürünler, afet bölgelerine hızlı bir şekilde ulaştırılabilir ve bu ürünler uzun süre dayanabilir." diyerek çözüm önerilerini sıraladı.
Son olarak, Yağcı, "Yeni nesil gıda tasarımlarının, sadece besin değerini arttırmakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil, ulaşılabilir ve çevre dostu olması gerektiğini düşünüyorum. Gelecekte, bu tür yenilikçi çözümlerle daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünyaya doğru ilerleyebiliriz." diyerek sözlerini tamamladı.