Dünya genelinde her yıl 19 Ağustos'ta kutlanan Dünya Fotoğrafçılık Günü, fotoğrafçılığın tarihi ve gelişimini onurlandırmak amacıyla Avustralyalı fotoğrafçı Korske Ara'nın girişimiyle 2010 yılında resmen kabul edildi. Fotoğrafçılığın doğuşu, 1839 yılında Fransız sanatçı ve kimyager Louis Jacques Mandé Daguerre'nin, "daguerreotype" olarak bilinen ilk uygulanabilir fotoğraf yöntemiyle başladı. Bu yöntem, Fransa Hükümeti tarafından satın alınarak fotoğrafçılığın yaygınlaşmasının önünü açtı.
Fotoğrafçılığın başlangıcı, 9 Ocak 1839 tarihinde Fransız fizikçi François Arago'nun, Louis Daguerre'nin icatlarını Fransız Bilimler Akademisi'ne sunmasıyla gerçekleşti.
FOTOĞRAFÇILIĞN TEMELİ OLUŞTU
Daguerre'nin "daguerreotype" yöntemi, bakır levhanın gümüşle kaplanarak ışığa duyarlı hale getirilmesi ve sonrasında iyot buharına maruz bırakılmasıyla oluşuyordu. Bu yöntem, ilk kez hızlı bir şekilde solmayan görüntüler elde edilmesine olanak tanıyarak modern fotoğrafçılığın temelini attı.
Joseph Nicéphore Niépce de bu dönemde fotoğrafçılığın gelişimine katkıda bulunan önemli isimlerden biri olarak tarihe geçti. Niépce, bitüm kaplı kurşun-kalay alaşımlı plakasını ışığa maruz bırakarak, kalıcı görüntüler elde etmeyi başardı. Bu deney, Daguerre ile işbirliğine dönüşerek, daguerreotipin yaratılmasına öncülük etti.
Daguerreotipler, 1850'lerin sonlarına kadar popülerliğini sürdürdü ve ardından emülsiyon plakaları ile yer değiştirdi. 1930'lu yıllarda ise Henri-Cartier Bresson gibi öncü fotoğrafçılar, 35 mm'lik küçük kameralar kullanarak sahnelenen portrelerden ziyade günlük yaşamın anlarını yakalamaya odaklandı. Bu tarz, özellikle II. Dünya Savaşı sırasında savaşın gerçekliğini yansıtan güçlü görüntülerle daha da yayıldı.
Joel Rosenthal'ın Iwo Jima'da Amerikan bayrağını dikme anını yakaladığı ikonik fotoğraf, bu tarzın en çarpıcı örneklerinden biri olarak tarihe geçti. 1970'ler ve 1980'lerde kompakt kameraların geliştirilmesi, fotoğrafçıların teknik detaylarla uğraşmadan kompozisyona odaklanmalarını sağladı.
DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIĞIN ÖNCÜSÜ
1991 yılında Kodak tarafından üretilen ilk dijital kamera, profesyonel fotoğrafçılar tarafından kullanılabilecek kadar gelişmişti ve dijital fotoğrafçılığın öncüsü oldu. Ardından Canon, Nikon ve Pentax gibi markalar, gelişmiş dijital SLR kameralarla fotoğrafçılık dünyasında devrim yarattı. Dijital kameralar, görüntülerin elektronik olarak depolanmasına olanak tanıyarak, fotoğrafçılığı daha erişilebilir ve kullanıcı dostu bir hale getirdi.
Günümüzde fotoğrafçılık, sadece bir sanat dalı olmanın ötesine geçerek toplumsal olayları belgeleyen, tarihi yazan ve insan deneyimlerini paylaşan hayati bir araç haline geldi. Biz basın emekçileri için, fotoğraf makineleri adeta sağ kolumuz gibidir. Gündemin en sıcak anlarını bir deklanşör hızıyla yakalar ve bu görselleri yıllarca kanıt olarak sunarız. Objektifin gücüne inanan bizler, her daim yanımızda olan fotoğraf makinelerimizle, geleceğe iz bırakacak kareler yaratmaya devam ediyoruz.
Dünya Fotoğrafçılık Günü kutlu olsun