Her yönetim sisteminde yapılanmadan dolayı mevki ve makam dereceleri vardır.
Doğal olarak birileri bu mevki ve makamlarda görev yapmaktadır.
İster istemez takdir edilme duygusu ve başka hırslardan dolayı bu mevkilerden makamlarda git geller, senden benden yönetim atamaları,açığa almalar, sürülmeler yaşanmaktadır.
Her kes kendi ekibi grubu ile çalışmak isteyebilir ama o görevlerde görevini layıkıyla yapan liyakat sahibi kişilerin, senin inancın ya da siyasi yelpazen dışında olması onu ihraç etmene neden olmamalıdır Eğer olursa burda hizmette kull hakkı çiğnenmiş olur.
O mevkilerde olanlarda mevkiye, makama layık olup olmadığı endişesini taşımalıdır.Iktidar sahibimin, mevki sahibinin vicdanı, zekasıı,birikimi, sorumluluğu ile uygulamaları, hizmet politikası onun liyakat anlayışını ortaya çıkaracaktır. Bu dünyada herşey gibi mevki,makam ,saktanat geçicidir
Emanetleri , makamları birine vermenin ilk şartı liyakat sahibi olmasıdır Görevinde doğruluk ve emanet şuuryla, bilim ile aklın yolunda hareket etmesidir.
Bütun işlerinde vicdanının benimsemediği şeylerden uzak, ihlas duygusu ile yapmasıdır.
Demokrasiyi soluyarak önce insan anlayışı ile dil,din,ırk,inanc farklılığını benimseyerek saygı duymasıdır.
İnsanlar arasında her hizmette görevde kul hakkını kırmızı çizgi olarak görmesi LİYAKAT sahibinin tek ve son noktası olmalıdır.
Bir yılı bitirip yeni bir yıla girerken liyakat hakikat diye sizkere bir kaç satır aktardım. Selam ve dua ile.