İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Hayrettin Akkaya, halk arasında kist hastalığı olarak da bilinen kist hidatikten korunma için, kurban kesimi sırasında kist bulunan sakatatların tüketilmemesi ve diğer hayvanlara verilmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Dünya İlk Yardım Günü: Hayat kurtarmak için ilk adım Dünya İlk Yardım Günü: Hayat kurtarmak için ilk adım

PARAZİTLERE DİKKAT!

Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte vatandaşların kurbanlık alımları hızlandı. Prof. Dr. Akkaya, hayvandan insana geçebilen ve kurban kesimi sırasında genellikle sakatatlarında görülen ''Echinococcus granulosus'' adlı parazitin neden olduğu kist hidatiğe dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında açıklamalarda bulundu.

"SAĞLIK İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT"

Halkı kist hidatik konusunda bilinçlendirmenin önemine değinen Prof. Dr. Akkaya, parazitin köpekler ve diğer etçil hayvanların bağırsaklarında yaşadığını belirtti ve yumurtalarının dışkı yoluyla çevreye yayıldığını açıkladı. Akkaya, hastalığın halk sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek, "Özellikle karaciğer, akciğer gibi sakatat dediğimiz organlarda kist hidatik bulunduğunda, maalesef insanlarımız bunları hemen etraflarında bulunan sokak köpeklerine, sahiplendiği hayvanlarına yedirmek suretiyle değerlendirdiklerini zannediyorlar" şeklinde konuştu.

"KALBİMİZE KADAR ULAŞABİLİR"

Kistli sakatatın tüketilmemesi ve hayvanlara verilmemesi konusunda uyarıda bulunan Akkaya, "Bu larvalar köpeklere geçiyor ve onlar erişkin hale geliyorlar.Sonra  yumurtluyorlar ve dışkılarından çıkan yumurtalar, soğuk ve sıcak şartlara çok dayanıklı. Eğer buna dikkat etmez, elimizde veya üzerimizde taşıyacak olursak veya ağız yoluyla alacak olursak, insanlarda enfeksiyona ve invazyona neden olabilirler. Bu invazyon sadece belirli bölgelerde kalmaz, beynimize, omuriliğimize ve kalbimize kadar ulaşabilir. Bu parazit çok hızlı bir şekilde gelişmez, gelişimi yıllar alır" dedi.

"HASTALIK ANİ ORTAYA ÇIKAR"

Prof. Dr. Akkaya, çok küçük yaşlarda enfeksiyon veya invazyon geçiren bir insanın, 20 yıl sonra dahi hastalıkla karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Hastalığın etkisinin aniden ortaya çıkmadığını vurgulayan Akkaya, enfeksiyona bağlı durumların insanların yaklaşık olarak yüzde 1'i ile binde 1'i arasında olduğunu ifade etti. Akkaya, hastalığın insanı ölüme kadar götürebileceği uyarısında bulunarak, "Eğer bu iyi tespit edilmezse veya dikkate alınmazsa, enfeksiyonu tedavi etmeye çalışırken patlamalara neden olabilir, bu da anaflaktik şoklara yol açabilir" dedi. 

"İNSANLARA ZARAR VERİYORUZ"

Türkiye'de sokak köpekleri, yabani ortamlarda bulunan kurtlar, tilkiler gibi hayvanların olduğunu belirten Prof. Dr. Akkaya, "Kurban kesimi sırasında kistli sakatatları sokağa atmak yerine imha etmemiz gerekiyor. İyilik yapıyoruz.' derken aslında insanlara zarar vermiş olabiliriz. Özellikle kesenlerin ve hayvan sahiplerinin çok dikkatli olması gerekiyor, çünkü hayır yaparken diğer insanlara zarar vermemeye dikkat etmemiz önemlidir" dedi.

Prof. Dr. Akkaya, kistli sakatatların imha yöntemi olarak foseptik çukuruna atılması gerektiğini belirtti.

Kistin temas yoluyla bulaşmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Akkaya, şunları söyledi: "Kesim esnasında kist, sakatat dışında hayvanın herhangi bir yerine yayılabilirse, o bölgenin çok iyi yıkanması gerekir. Kesim sonrası hayvanların dinlenme döneminden önce soğuk suyla yıkanması gerekmektedir. Kistli sakatatları hayvanlara verirsek, hastalık döngüsünü devam ettirmiş oluruz. Bu durumda, kesim yapmış olduğumuz hayvana zarar veririz."

Kaynak: TRT HABER